Browse Day

Ağustos 14, 2007

Sayısal Uçurum Araştırması

Birleşmiş Milletler Örgütü’nün bilgi ve iletişim teknolojileri ajansı olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından yürütülen bir araştırmada zengin ülkeler ile fakir ülkeler arasındaki sayısal uçurumun tahmin edilenden daha fazla olduğu ortaya çıktı.

Sayısal uçurumun kapanması amacı ile 2005 yılında Tunus’ta yapılan Birleşmiş Milletlerin düzenlediği Dünya Bilgi Toplumu Zirve toplantısında alınan karar gereğince uygulamaya konulan “Dünyayı Bağla” projesi kapsamında şimdiye dek atılan adımlardan olumlu sonuçlar alınmaya başlandığı görülüyor.

Dünyaca tanınmış büyük firmaların yanı sıra Birleşmiş Milletlerin, Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hükümetlerinin, sivil toplum örgütlerinin desteğiyle yaklaşık 1 milyar kişinin bilgi ve telekomünikasyon bağlantısının yapılması çalışmaları kesintisiz sürüyor.

2015 yılında tüm dünya insanlarının bağlanması öngörülen “Dünyayı Bağla” projesinde öncelik özellikle telefon hizmetlerinden, televizyon ve radyo gibi temel bilgi kaynaklarından yoksun yüzbinlerce köye veriliyor.

“Dünyayı Bağla” projesine katkıda bulunan hükümetlerin, şirketlerin sayıları gün geçtikçe büyürken 20’den fazla ülkenin merkez bankalarının  uzmanları, mikrofinans kuruluşları da bu projenin finansal hizmetlerinin yerine getirilmesi için ortak çalışmalar yapıyorlar. Nobel ödülü sahibi Dr. Muhammed Yunus’un kurduğu Grameen adlı bir mikro kredi kuruluşu da proje kapsamındaki bölgelere sağladığı kredilerle bu girişimin büyük destekçisi oluyor.

ITU’nun dünyaca tanınmış büyük firmalar ve Avrupa Komisyonu desteği ile açtığı Internet Eğitim Merkezleri mezunları bu mikro krediler ile BT alanında kendi işyerlerini kurarak geri kalmış ülkelerde girişimciliğin yayılmasına katkıda bulunuyorlar.

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin yaptığı bu araştırmadan elde edilen sayısal uçurumla ilgili veriler temel başlıklar halinde şöyle sıralanabilir:

Her 100 Afrikalıdan dördünden daha azı, ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Japonya ve Rusya’dan oluşan G8 Grubu ülkelerinde yaşayanlardan her iki kişiden biri Internet kullanıyor.

G8 ülkelerinin nüfusu dünya nüfusunun yüzde 15’i olmasına karşın bu ülkelerde Internet kullananların sayıları dünyada Internet kullananların yüzde 45’ini oluşturuyor.

2004-05 büyüme oranına göre 2010 yılında gelişmekte olan ülkelerdeki nüfusun yüzde 25’inden azının çevrimiçinde olacağı beklenirken bu oran daha 2005 yılında gelişmiş ülkelerde yüzde 55’e ulaştı.

Dünyadaki köylerin yüzde 30’una doğru dürüst telefon hizmetlerinin ulaşamadığı hesaplanıyor.

Afrika’da kurulu 27 milyon sabit telefon hatlarının yüzde 79’u bu kıtadaki 54 ülkenin sadece altısında bulunuyor.

Yüksek gelirli ülkelerde nüfusun yüzde 13’ü genişbanda erişirken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran sıfıra yakın.

30 ülkenin bazılarının toplam nüfusu tek bir 10 Mbps uluslararası bağlantıdan yararlanırken, zengin ülkelerde tüketiciler kendi kişisel 10 Mbps bağlantılarını çok uygun fiyatlarla satın alabiliyorlar.

BTHABER

Ofis Yazılımında Google Gücü

Google pazarda giderek büyüyor. arama ve mail gibi hizmetlerinden sonra ofis yazılımlarınıda webe taşımaya karar veren google’ın bu son marifeti hakkında BYTE dergisinin web sitesindeki haberi paylaşıyorum

Microsoft’un gelirlerinin büyük bir bölümünü oluşturan Office seti içindeki Word, Excel ve Powerpoint gibi bileşenler sayesinde adeta bir endüstri standardı haline gelmiş durumda. Birçok kurumun yazışmaları ve hesap tabloları bu uygulamalar üstünde çalışıyor. Bilgisayar kursları onların nasıl kullanılacağını anlatıyor, her sene yüz binlerce kitap onların kullanımını öğretebilme vaadiyle satılıyor. Elbette bu ilgi gelirlere de yansıyor. Microsoft’un bu birimi geçtiğimiz senenin son üç ayında 3,5 milyar dolar gelir ve 2,17 milyar dolar kâr etti. Başka bir deyişle Office birimi firmanın en çok gelir elde eden bölümü unvanını korudu.Elbette bu altın yumurtlayan tavuğun talibi de çok. Benzer işleri yapan yazılımlar her dönem vardı ancak şu ana kadar gelen en güçlü alternatiflerden biri aynı zamanda Microsoft’un en azılı rakiplerinden Sun tarafından temsil edilen StarOffice oldu. 1984 yılında kurulan bir Alman şirketi tarafından geliştirilen StarOffice, 1991’te 73 milyon dolara satın alınmıştı. Sun firması bir süre sonra ücretli StarOffice’in kaynak kodlarının büyük bölümünü halka açarak tamamen ücretsiz olarak dağıtılan OpenOffice adlı alternatifin de doğmasına önayak oldu.

Ancak Microsoft’un tahtına en büyük saldırı aynı zamanda son yıllardaki en dişli rakibi olan Google’dan geldi. Borsadan ve internet reklamlarından kazandığı parayla cepleri durmadan şişen Google tamamen internet üstünde çalışan uygulamalarının arasına Docs&Spreadsheets başlıklı hizmetini de katınca savaş bir anda bambaşka bir cepheye taşındı.

Geçtiğimiz günlerde Türkçe desteğine de kavuşan bu uygulama tamamen web üstünde çalıştığı için hiçbir uygulama yüklemeye ya da para vermeye gerek kalmadan her yerde, her bilgisayarda, her işletim sisteminde çalışabiliyor ve daha da güzeli oluşturulan bütün belgeleri web`de sakladığı için her an el altında tutuyordu.

Kısa sürede geniş kullanım alanına kavuşan bu uygulama yakın geçmişte hesap tablolarından grafik oluşturma özelliğinin de eklenmesiyle birlikte kişisel kullanıcılar için son derece cazip ve pratik bir seçenek haline geldi. Bu hızlı gelişmenin ardından Microsoft da web üstünde çalışacak ücretsiz bir Office alternatifi üstünde çalışmaya başladı.Google’ın geçtiğimiz günlerde başlattığı bir hizmet rekabet ateşini biraz daha harlayacağa benzer. Firma Google Pack adlı bedava uygulamalar paketinin içine normalde 70 dolara satılan StarOffice yazılımını da ekledi. Böylece sadece internette değil, istendiği takdirde bilgisayarda yüklü bir Microsoft Office alternatifiniz olabiliyor.