Browse Category

Haberler

Web sitelerinden derlenen çeşitli haberler

Tek Tuşla Borç Takibi Dönemi Başlıyor

Bu haber Rota Haber web sayfasından alınmıştır.

Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, kamunun mali yapısının takibinde Say 2000i`nin yerini KBS sistemi alıyor.

Belediyelerin de dahil olacağı yeni sistemde, mali bilgilerin girişiyle ilgili yetkilendirilenlere birer şifre verilecek. Bu kişiler de, mali istatistikleri, muhasebe verilerini saymanlıklara gitmeden, oturdukları yerde sisteme girecek.

KBS ile kamuda şu uygulamalar hayata geçirilecek:

KAMU PERSONELİ VE MAAŞLAR

Genel ve özel bütçeli kuruluşlarda çalışanların yanı sıra temmuz sonuna kadar önce kadro karşılığı sözleşmeliler, daha sonra da 4-b ve 4-c personeli sisteme girecek. Yıl sonuna kadar da işçiler dahil kamuda istihdam edilen bütün personel KBS sistemi içinde yer alacak. Halkaya son aşamada da belediye çalışanları dahil edilecek.

Kamu çalışanlarının maaşları, fazla mesaileri, sosyal ödemeleri tamamen KBS sistemiyle belirlenecek, çalışanların medeni durumundan, derece ve kademe artışına kadar her türlü bilgi anında sisteme işlenecek ve sürekli güncellenecek. Kamu sendikaları da üyelerinin aidat kesintileri dahil bu bilgileri şifreyle sisteme girerek, öğrenebilecek.

TAŞIT VE DEMİRBAŞ ENVANTERİ ÇIKARILIYOR

Taşınır işlemleri: Devletin taşıt, makine, ekipman, demirbaş gibi her türlü taşınır malları için de özel bir program gerçekleştirilecek. Bu programla hangi kurumun il, ilçe ve hizmet birimi bazında ne kadar, hangi modelde ve ne nitelikte taşıta sahip olduğu, aynı şekilde nerede ne kadar makine ve demirbaşı bulunduğu sisteme işlenecek. Program, bazı Bakanlık ya da kamu kuruluşunda eksik, bazı kuruluşlarda ise fazla taşıt ya da ekipman bulunduğunda, ihtiyaçların karşılanmasına dönük aktarıma da imkan verecek.

Taşınır İşlemler Programı, halen Muhasebat Genel Müdürlüğünde deneme niteliğinde uygulanmaya başlandı.

Bütçe-kesin hesap bilgileri: KBS sistemi çerçevesinde bütün Bakanlıklara, bağlı ve ilgili kuruluşlara şifreler verildi. Bu sayede kuruluşlar, kendileriyle ilgili işlemleri anında görebilecek. Örneğin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürlüğü, sistem aracılığıyla il, ilçe ve tek tek cezaevleri bazında tüm harcamaları, ödemeleri, ihtiyaçları tek tuşla görebilecek.

ÖDEME EMRİ

Buna ilişkin çalışmalar devam ediyor. Kamu kuruluşlarının mal ve hizmet alımlarıyla diğer harcamaları elektronik ortamda sisteme girildiğinde, bu bilgiler merkezde görülecek ve hemen değerlendirilecek. Burada gerekli kontroller yapıldıktan sonra yine elektronik ortamda ödeme için saymanlıklara gönderilecek.

Böylece ödeme işlemlerinde kağıt kullanımı kalkacak ve her işlem elektronik ortamda uygunluğu da kontrol edilerek, çok daha hızlı ve sağlıklı şekilde gerçekleştirilecek.

BORCU VAR UYARISI

Kamu Zararının Takibi Programı: Kamuyla ilgili işlemler, tek bir sistem üzerinden ve tek bir tuşla yürütülecek. Hastane ya da bir kamu çalışanına fazla ödeme yapıldığında uyarı sistemi devreye girecek.

Ya da Harcama Biriminin devlete iş yapan bir müteahhidin hak edişinin ödenmesine ilişkin işlemleri sırasında, ödeme emri Saymanlığa gönderilmeden önce müteahhidin devlete borcu varsa, sistem uyarı verecek. Dosya bu uyarı bilgisiyle Saymanlığa aktarılacak. Saymanlık da, hak edişten söz konusu borcu ayırarak, emanete alacak ve daha sonra ilgili örneğin vergi borcuyla ilgili vergi dairesine aktaracak.

Muhasebat Genel Müdürlüğü, Kamu Zararının Takibi Programına ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmaların 3 ay içinde tamamlanması, Program kapsamında Gelir İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere ilgili birimlerle de on-line bağlantı kurulması öngörülüyor.

Bu arada Muhasebat Genel Müdürlüğü, entegrasyon öncesi yatırımcı kuruluşlar başta olmak üzere kamudaki hak ediş ödemeleriyle, eczanelere yapılan ödeme bilgileri de Gelir İdaresine aktarıyor.

BELEDİYELERE YAKIN İZLEME

Bu arada KBS sistemiyle belediyelerin hesapları da yakından izlenebilecek.

Halen 3 ayda bir detaylarıyla harcama, gelir ve banka hesaplarına ilişkin mizan hesaplarını Muhasebat Genel Müdürlüğüne gönderen belediyeler, KBS sistemiyle aylık olarak ve elektronik ortamda bilgi vermeye başlayacak.

İçişleri Bakanlığı ile birlikte belediyelerin hesap bilgilerinin doğruluğunun incelenmesine dönük bir çalışma da yapılacak. Bu şekilde belediyelerin mali bilgilerinin sağlıklı bir ortamda tutulması ve değerlendirilmesi sağlanacak.

KBS sisteminin belediyelere entegrasyonu, büyükşehirler ve il belediyeleri başta olmak üzere yeterli alt yapıya sahip belediyelerden başlayacak. Sistem daha sonra yaygınlaştırılacak.

KBS sistemiyle belediyeler çok daha yakından takip edilebilecek. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile istenen mali bilgileri sisteme girmeyenlere Maliye Bakanlığınca 1 ay ek süre verilecek. Bu süre içinde de bilgilerin girilmemesi durumunda sorumlulara 1 aylık ödeme tutarında idari para cezası uygulanacak.

Kaynak: Rota Haber

Dünyanın Korsan Yazılım Karnesi Belli Oldu

Bu haber BThaber’den alınmıştır.

International Data Corporation (IDC) tarafından her yl geleneksel olarak gerçekleştirilen Korsan Yazılım Araştırması’nın 2008 yılı sonuçları açıklandı. IDC tarafından, küresel yazılım sektörünün temsilcisi Business Software Alliance (BSA) adına dünya çapında 110 ülkede gerçekleştirilen araştırmaya göre; 2008 yılında korsan yazılım kullanımı 36 ülkede sabit kalırken, 57 ülkede geriledi, 16 ülkede ise artış gösterdi. Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde kullanılan kişisel bilgisayar sayısının hızla artmasına paralel olarak düşüş eğiliminde olan korsan yazılım kullanım oranı, dünya genelinde 3 puanlık artış göstererek yılı yüzde 41 ile tamamladı. 

Korsan yazılım kullanımının, küresel yazılım sektörüne olan maliyeti ise bir önceki yıla göre yüzde 11 artarak, 53 milyar doları geçti. 2008 yılında korsan kullanım oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 66 ile Orta ve Doğu Avrupa olurken, korsan kullanımı oranı en yüksek olan ülke ise yüzde 95 ile Gürcistan oldu. Lüksemburg yüzde 21‘lik korsan kullanımı ile Avrupa ve dünyanın korsan kullanımı en düşük olan ülkelerinin başında yer alırken, bu ülkeyi yüzde 24 ile Avusturya ve yüzde 25 ile Belçika, Danimarka, İsveç ve İsviçre takip etti. 

Araştırmada yer alan 110 ülkenin 57’sinde korsan yazılım kullanım oranının düştüğü, 40’ında bu oranda bir değişiklik olmadığı ve yalnızca 13’ünde bu oranın arttığı görüldü. Araştırmaya göre Türkiye ise korsan yazılımdan bir yılda 468 milyon dolar zarar ederek, dünya ekonomisinde en büyük kayıp yaşayan ilk 25 ülke arasına girdi. 

Korsan yazılım kullanım araştırması

Netbooklar lisanslı yazılım kullanımında en büyük etken 

Araştırma ile ilgili değerlendirmede bulunan IDC Araştırma Bölümü Başkanı John Gantz, krizden yara almadan çıkmaya çalışan tüketicilerin mevcut bilgisayarlarını uzun bir süre daha kullanma yoluna giderlerken, buna paralel olarak eskiyen bilgisayarlarda korsan yazılım kullanımının da artış yaşandığına dikkat çekti. Netbook satışlarında yaşanan artışın ise lisanslı yazılım kullanıma destek olan en büyük etkenlerden biri olarak ortaya çıktığını ifade eden John Gantz, gelecek 5 yılda gelişmekte olan ülkelerde 460 milyon potansiyel kullanıcının Internet erişimine kavuşmasını ise korsan yazılım kullanımının azalması yönündeki hedefler için büyük bir risk olduğuna işaret etti. 

Gantz, “Her iki durumda da, yazılımların maliyeti, yazılım korsanlığını teşvik eden sebeplerden yalnızca bir tanesi. Ekonomik krizin hem olumlu, hem olumsuz etkileri olacaktır. Ancak, 2009 rakamları gelmeden bu etkileri tam anlamıyla görmek mümkün değildir” dedi. 

Dünyada korsan yazılımla mücadelede, en çok ilerleme kaydeden ülke ise bir yılda 5 puan, altı yılda da 19 puanlık düşüşle korsan yazılım kullanım oranının yüzde 68’e gerilediği Rusya oldu. Yunanistan’da da korsan yazılım kullanımı 4 yılda yüzde 62’den yüzde 57’ye geriledi. 

Kaynak: BThaber

 

e-Dönüşüm Sırası Kamu Personelinde

Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı (BDPB) tarafından yayınlanan 2009 -2013 stratejik planı çerçevesinde Kamu Personeli Bilgi Sistemi Projesi PER-NET ve KADRO-NET projelerinin hayata geçirilmesi hedefleniyor.

Planda yer alan amaç, hedef ve stratejiler doğrultusunda kamu kurum ve kuruluşlarının personel bilgileri elektronik ortamda saklanırken, atamalar, yetkilendirmeler ve görevlendirmeler elektronik ortamda gerçekleştirilecek. Bu sayede kamu yönetiminde torpil ve yanlış, yetkin olmayan görevlendirmelerin önüne geçilecek. Aynı zamanda elektronik ortamda personelin eğitim, bilgilendirme ve performansları tek bir sistem üzerinden değerlendirilebilecek.

BDPB tarafından altyapı ve donanım çalışmalarının sonuna gelindiği PER-NET projesinde bundan sonraki süreçte yazılım çalışmalarının sonuçlandırılması ve veri girişlerinin yapılması hedefleniyor. Kamu kesimi istihdam bilgilerinin MERNİS-KPS (Kimlik Paylaşım Sistemi) ve kamu kurum ve kuruluşlarınca oluşturulan kayıt sistemi ile irtibatlı olarak çalışması planlanan PER-NET ve KADRO-NET kısa sürede hayata geçirilmiş olacak. PER-NET ve KADRO-NET projeleri kapsamında değerlendirilen personele ilişkin kadro, sicil, disiplin, eğitim ve benzeri bilgilerin günlük kayıt altına alınması, merkezi olarak standart güncelleştirilmiş toplu verilerin oluşturulması sağlanarak konuya ilişkin politikaların tespit edilmesi ve uygulanması hedefleniyor.

PER-NET ve KADRO-NET projeleri büyük değişimler vaat ediyorlar

BDPB tarafından hazırlanan 2009-2013 Stratejik Planı’nda hedeflenen çalışmalara ilişkin diğer başlıklar ise şöyle:

Çevrimiçi bilgiler güncel olarak tutulacak

PER-NET ve KADRO-NET altyapısı ile kamu çalışanlarına ait bilgilerin çevrimiçi sistemle güncel olarak tutulması planlanıyor. Kamu kurumlarından personel bilgilerinin toplanması ve bu bilgilerin düzenli olarak üreticisi tarafından güncel tutulması sağlanarak, kamu kurumlarınca personel yönetiminde kullanabilecekleri bir doğrulama ve kontrol mekanizması oluşturulması hedefleniyor.

e-imza hayata geçirilecek

Kurum bünyesinde e-imza uygulamasının hayata geçirilmesi teknolojik dönüşüm sürecinde önemli bir ivme teşkil edecek. e-imza destekli elektronik belge yönetim sisteminin (EBYS) faaliyete geçirilmesiyle, e-imza uygulamasını gerçekleştirmek için gerekli altyapının oluşturulması da sağlanacağından yürütülen hizmetlerde sürat ve etkinlik artırılması öngörülüyor. PER-NET iş süreçlerinin e-Devlet Kapısı standartları doğrultusunda bir çalışma platformu olması gerektiği ifade edilirken, TÜBİTAK’tan alınacak sertifikalarla e-imza bütünleşik hale getirilerek altyapı oluşturulacak.

Kamu personelinin e-personel (e-vatandaş) olabilmesi ve PER-NET projesinin e-Devlet Kapısı ile bütünleşik çalışabilmesi için, PER-NET iş süreçleri e-Devlet Kapısı standartları doğrultusunda yeniden ele alınacak. Birleşik servislerle esaslı bir çalışma platformu oluşturulması öngörülürken, ilgili proje TÜBİTAK’tan alınacak sertifikalarla e-imza ile bütünleşik hale getirilerek sağlıklı ve güvenli bir altyapının oluşturulması sağlanacak

EBYS yeniden ele alınacak

Devlet Personel Başkanlığının “Evrak Bilgi Sistemi” üzerinde de değişiklik öngörülen planda, halihazırda kullanılmakta olan yazılı dokümanların elektronik ortama aktarılması hedefleniyor. Projede ağ ortamında çalışan yeni bir yazılım üretilmesi ve hizmetin devamının sağlanması amaçlanıyor.

e-Devlet Kapısı’na bütünleştirme sağlanacak

PER-NET ve KADRO-Net projelerinin uygulamaya geçmesi ve kamu kurum ve kuruluşlarının bu altyapıyı kullanmasının ardından, projenin e-devlet kapısı ile bütünleştirilmesinin sağlanması, e-Devlet Kapısı’na servis veren uygulamalardan biri olması planlanıyor.

Kaynak: BThaber

Bilgisayarlar Artık Anında Açılacak

Günümüzde akıllı kartlarda kullanılan ferroelektrik bellek teknolojisinin silikon tabanlı yarıiletken devrelere uygulanmasını sağlayacak bir yöntem geliştirildi. Böylece bilgisayarlarda işletim sisteminin yüklenmesi için bekleme sıkıntısı ortadan kalkabilir.

Araştırmacılar, yarıiletkenlerin temel malzemesi olan silikon atomlarının yerleşimi ile, akıllı kartlarda kullanılan bellek malzemesinin ferroelektrik olmayan bir çeşidi olan “strontium titanate” atomlarının yerleşimini nanoölçekte eşleştirmeyi başardılar. Böylece “strontium titanate”in ferroelektrik özellikler göstermesi sağlandı.

Ferroelektrik malzemeler, akıllı kartlarda olduğu gibi, veri okuma ve yazmanın çok hızlı olabildiği, düşük güçlü ve yüksek verimli elektronik bellek yapımında kullanılıyor.

Ferroelektrik özelliklere sahip birçok hibrid transistör düşüncesi mevcuttu. Ancak ferroelektrik özelliğin doğrudan silikon üzerinde gerçekleştirilmesi, bu tip transistörlerin ticari olarak geliştirilmesi için önemli bir adım sayılıyor.

Yeni teknolojinin bilgisayarlardaki elektronik devrelerde kullanılması ile işletim sistemlerinin yüklenmesi için geçecek zamanın neredeyse sıfıra inmesi ve bilgisayarlara “anında açılma” özelliği kazandırılması mümkün olabilecek.

ABD Ulusal Bilim Vakfı desteğindeki Cornell, Penn ve Northwestern üniversitelerindeki malzeme araştırma, bilim ve mühendislik merkezleri tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları Science dergisinde yayınlandı.

Kaynak: Teknoport

Teknoloji ile Kaliteli ve Güvenli Ulaşım

 

Bu haber BThaber dergisinden alınmıştır. Sayfada bazen böyle gerekli gördüğüm haberleri yayınlıyorum ama burada kesinlikle bir emek hırsızlığı ve telif haklarına saygısızlık yapmak istemem. Bir de sırf bu tür haberlerle içerik dolddurmaya çalıştığım gibi bir izlenimin de oluşmasını istemem çünkü amacım bu olsaydı her gün en az beş altı haber ekleyebilirdim.

Avrupa Birliği ülkelerinde 2004 yılından beri uygulanan taksilerde navigasyon cihazları bulundurma ve kullanma zorunluluğu, Karayolları Trafik Kanunu’nun AB yasalarına uyumu çerçevesinde 2010 yılından itibaren Türkiye’deki taksiler için de geçerli olacak. 

Böylece taksiciler müşterilerine adresi bilmiyorum diyemeyecek, ayrıca uzun yoldan götürerek fazladan ücret talep edemeyecek. Navi-gasyon cihazı ve yol haritası olmayan taksi trafiğe çıkamayacak. Uygulama 18 bini İstanbul’da olmak üzere, Türkiye genelindeki 90 bin taksiciyi doğrudan ilgilendiriyor. 

Uygulama, doğal olarak bu cihazlara yönelik bir talebi de beraberinde getirecek. Bu alanda faaliyet gösteren markalardan biri adına konuşan bir yetkili “Hızla büyüyen navigasyon pazarı Türkiye’de de birçok şirketin dikkatini çekti. Ancak gelişmiş pazarlara baktığımız zaman pazarın yüzde 85’inin 2-3 oyuncu tarafından paylaşıldığını görüyoruz. Bu dengeler tüketicilerin yaşadıkları deneyimlerle kendi tercihleriyle oluşturulan dengelerdir” diyor. Gelecek dönemde navigasyon sektörünün krize rağmen büyümesini sürdüreceğini belirten yetkili, “Şu anda navigasyon cihaz-lannın ne işe yaradığını hatta varlığını bilen tüketici sayısı çok az da olsa, ilgi ve talebin inanılmaz bir hızla arttığını gözlemliyoruz. 2010 yılından itibaren çok daha anlamlı büyüklüklerden bahsedeceğiz. Ondan sonraki 3 yıl içerisinde de araç başına penetrasyon oranlarının yüzde 20’lere ulaşacağını söyleyebiliriz ki, bu da yaklaşık 2,5 milyon adet cihaz demektir” sözleriyle pazarın 4 yıl içinde geleceği noktayı işaret ediyor. 

Bir başka navigasyon cihazı firması Türkiye temsilcisinin Pazarlama ve İletişim Müdürü de “Gerek navigasyon cihazı üreticileri, gerek harita yazılım şirketleri ülkemizde navigasyon cihazlarının çok büyük bir pazar olacağının farkındalar. Önümüzdeki aylarda piyasa rekabetinden doğacak yeni alternatifler ve cihazların yaygınlaşmasıyla navigasyon piyasasının çok hareketleneceği, ancak ileriki günlerde sadece büyüklerin piyasada tutunabileceği kanaatindeyim” görüşünde. 

Navigasyon cihazlarının taksilerde kullanımının zorunlu olması, taksilerin MOBESE sistemiyle izlenebilmesinin de yolunu açıyor. Bunun için MOBESE tarafından Istanbul’da uygulamaya konulan çözüm, taksicilerin belli petrol şirketleriyle yapacağı belli bir süre akaryakıt alım taahhütü karşılığında sistemin taksiye uyarlanmasını sağlıyor. Şimdiye kadar 2 bin civarında taksiye uygulanan bu sistemle MOBESE (Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu) tarafından taksinin konumu adım adım takip edilebiliyor Ayrıca sürücü gizli bir düğme yardımıyla güvenlik görevlilerine tehlikede olduğunu haber verebiliyor ve en yakındaki asayiş ekibinin olaya müdahale etmesini sağlayabiliyor. Böylece gasp, darp gibi olayların önüne geçilmesi hedefleniyor. Cihaz, MOBESE sistemiyle iletişimini cep telefonu şebekesi üzerinden sağlıyor.

GPS

MOBESE Güvenlik Sistemleri Entegrasyonu konusunda bir yetkili, navigasyona ek olarak sunulan bu sistemin taksi şoförlerinin can ve mal güvenliğini sağlamayı amaçladığını ve tamamen isteğe bağlı olarak verildiğini söylüyor. Petrol şirketleriyle beraber uygulamasının sistemin ilk yatırım ve işletim maliyetlerinin karşılanmasına yönelik bir uygulama olduğunu söyleyen yetkili, ilerde bu sistemi İstanbul dışına da taşıma ve ücreti karşılığında sunma planları bulunduğunu belirtiyor. Yetkili, Sistemin güvenlik dışı faydalarını ise şöyle özetliyor: “MOBESE Taksi Güvenlik Sistemi’ne sahip taksiye binen bir müşteri, bilmediği bir yere açık adresi varsa veya gideceği yerin cadde, sokak ismini biliyorsa navigasyon cihazı sayesinde sesli ve görüntülü yönlendirmeyle en az 2 alternatif sunularak (örneğin en yakın veya en hızlı yoldan gibi) ulaşabiliyor. Taksi müşterileri, bu sistemle güvenli bir şekilde seyahat edebiliyor. Ayrca sisteme dahil olan taksi ile yolculuk yapan müşteriler, bindikleri araçta eşyalarını unutmaları durumunda, ilerleyen dönemde hizmete sunulacak çağrı merkezimize başvurabilecek. Böylece müşteri seyahat ettiği taksinin plakasını hatırlamıyorsa bile; binilen yer, saat, tarih ve inilen yer, saat, tarih bilgilerini iletmesiyle aradığı taksiyi bulabilme şansına sahip olacak.” 

Tabii işin bir de şu yönü var:  Taksici cihaza yanlışlıkla basarsa ne olacak? Taxi Gazete’nin Mart 2009 sayısında bu konuyla ilgili yapılan haberde, yanlışlıkla panik tuşuna dokunan bir taksicinin gereksiz yere güvenlik güçlerini meşgul ettiği gerekçesiyle 2 saatten fazla nezarette tutulduğu ve 140 lira ceza yazıldığına dair bir haber yer alıyor. Haber haklı olarak soruyor: “Ya biz tehlikede olduğumuzdan yüzde yüz emin olana kadar tehlike önlenemeyecek bir duruma gelirse?” Uygulamada bu gibi haklı soruların da cevabının verilmesi gerekiyor. 

Kaynak: BThaber

Dünya Bilişim Teknolojisi 2010 Kongresi

Bilişim sektörünün en önemli global organizasyonu olan WCIT, sekseni aşkın ülkenin konu ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, akademisyenlerini ve önde gelen firmalarını bir araya getiren Dünya Bilişim Teknoloji ve Hizmetleri Birliği (WITSA) tarafından iki yılda bir üye ülkelerden birinde düzenlenmektedir. 

Hollanda’nın bilişim sektör örgütü olan ICT Office tarafından organize edilen WCIT 2010’un gündeminde global öneme sahip on konu yer alacak olup, bu on konu Kongre’yi destekleyen kurum ve firmalarla birlikte belirlenecektir. Bu etkinlikler sonucunda Kongre’nin “partnership” programına katılan ülkelerin kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve önde gelen firmalar;

Üst düzey katılımcılarla iletişim kurma ve bilişim konularında ilk elden görüş alış verişinde bulunma,

Düşünce, proje, ürün ve gelişmelerin Kongre süresince yoğun basın ilgisi ve yayınlarıyla duyurulması,

Mevcut ve gelişen pazarlardan firmalara ulaşma, potansiyel iş ortaklarını değerlendirme,

Teknolojik gelişmeleri takip, yönlendirme ve stratejik işbirliklerine girişme,

Kongre’nin gündeminde yer alacak konuların belirlenmesi ve konuşmacı tespitinde söz sahibi olma,

Kongre’ye katılacak iki binin üzerinde delegeye hitap ederek en yeni ürünlerini ve hizmetlerini tanıtma ve ayrıca sergileme,

Katılımcılar arasından bir kısım yatırımcıların ülkelerine yönlendirilmesi gibi imkânlara sahip olacaktır.

Kongre’de özellikle “BİT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) ve Enerji”, “BİT ve Yaşam”, “BİT ve Su” ve “BİT ve Mobilite” temalarına odaklanılacağı bildirilmektedir. 

Bu çerçevede, ülkemizin bilişimle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına, sektör sivil toplum örgütlerine, akademisyenlerine ve önde gelen firmalarına Dünya Bilişim Teknolojisi 2010 Kongresi hakkında bilgi verilmesinde yarar görülmektedir. Kongre ve ‘”partnership”‘ programı hakkında daha fazla bilgi www.wcit2010.org web adresinde bulunabilir.

wcit

Alan Adı Yönetimi BTK’ya Geçiyor

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun verdiği yetkiyle birlikte, Ulaştırma Bakanlığı “İnternet Alan Adları” dağıtımına ilişkin işlemlerin yürütülmesi görevini BTK’ya verdi.

Kararla birlikte BTK tarafından “.tr” uzantılı internet alan adları ile ilgili düzenleyici çerçeve oluşturulacak. Kurum, söz konusu “düzenleyici çerçeveyi, genel yaklaşımı doğrultusunda ilgili tüm paydaşların etkin katılım ve desteğini sağlayarak, onların birikimlerinden yararlanarak, işbirliği içinde hazırlamayı” planlıyor. Bu amaçla İnternet Alan Adları Ulusal Koordinasyon Kurulu (“.tr UKK”) oluşturuldu ve kurulun ilk toplantısı BTK’da yapıldı.

Kamu kurum ve kuruluşlarından, özel sektörden, sivil toplum kuruluşlarından ve akademisyen temsilcilerin katıldığı toplantıda, katılımcılara alan adları ve yönetimi ile “.tr UKK” bünyesinde kurulması düşünülen “Yapı ve İşleyiş Kuralları”, “Haklar, Yükümlülükler ve İlişkiler” ile “Uyuşmazlık Çözüm Mekanizmaları” çalışma grupları hakkında bilgi verildi, onların görüş ve önerileri alındı.

Çalışma gruplarının raporları doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapılacak. Daha sonra da “.tr” uzantılı alan adresleri BTK taraf

Kaynak: Tekoport

Sağlıkta Adım Adım 2014 Vizyonu

Sağlık Bakanlığı, 2014 yılına kadar yapacağı bilişim altyapı yatırımlarını belirledi. Beş stratejik hedef doğrultusunda gerçekleşecek olan çalışmalar kapsamında; Sağlık-Net, sağlık bilişim standartları, bilgi güvenliği ve kişisel mahremiyetin korunması, karar destek, uzaktan sağlık alanlarındaki projeler 2014 yılına kadar hayata geçirilecek.

e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantıları’nın yedincisi “Türkiye’de 2009 Yılı e-Sağlık Hedefleri ve Çözüm Önerileri” başlığında Sağlık Bakanlığı yetkilileri, hastane yöneticileri ve sektör temsilcilerinin üst düzey katılımı ile gerçekleştirildi. 

Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile gerçekleştirilen etkinlikte Türkiye’nin 2009 yılı e-Sağlık hedefleri ve çözüm önerileri masaya yatırıldı

Sağlık Bakanlığı’nın son altı yılda giriştiği yoğun dönüşüm nedeniyle bilişime birinci sırada önem verilmesi zorunluluğunun doğduğunu dile getiren Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, sağlığın “Önce insan” demek zorunda olunan bir alan olduğunu ve ertelenemeyen hizmet anlayışının olması gerektiğini söyledi. 

Her gün bir milyonun üzerinde vatandaşa sağlık hizmeti vermek zorunda olduklarını kaydeden yetkili, bu yüzden e-sağlık adı altında toplanabilecek konular altında gerçekleştirilen çalışmaların ne bir mucize ne büyük bir başarı ne de ilginç bir alanda ilerleme değil, bunun bir mecburiyet olduğunu ifade etti. 

Yetkili, “Bu yüzden hem sağlıkta dönüşüm kapsamında hem de geleceğe yönelik hazırladığımız dört-beş yıllık stratejik planlanmızda bilişim en ön sırada yer alıyor” dedi.

Sağlık Bakanlığı yetkilisi, sağlık alanında çözüm sunan şirketlerin yöneticilerinin önerilerinin ardından, tek tek şirketlerle muhatap olmanın verimli olmadığını bu şirketlerin oluşturacağı bir dernek ile görüşmenin daha yararlı olacağını dile getirdi. 

Kamuda yeni yönetim kapsamında kamu kurumlarının bundan böyle stratejik planlarını ve performansa dayalı bir bütçeleme sistemine geçmeleri konusunda zorunluluğun olduğunu hatırlatan Sağlık Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığı adına bir yetkili, Sağlık Bakanlığı’nın önümüzdeki beş yıla yön verecek olan e-Sağlık Stratejisi taslak planının başlıklarını paylaştı. 

İlk olarak e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantısı’nda paylaşılan taslak e-Sağlık stratejisinin yüzde 90’ının tamamlandığını ve genel hatlarıyla değişmeyecek olsa da taslak bir çalışma olduğunu ifade eden yetkili 2014 stratejisinin amacının karar hizmet sunumu sürecinde etkili bilgiye erişim sağlayacak Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi’ni e-Sağık’ı kurmak, işletmek ve geliştirmek olduğunu kaydetti. 

Sağlık verilerinin tek bir ana çatıda toplanması ve yönetilmesi için, Sağlık-Net’i 2012 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedeflediklerini belirten yetkili, “2014 yılı sonuna kadar sağlık sunucularının ve sağlık hizmeti kullananların e-sağlık uygulamalarına erişiminin artırılması ve yaygınlaştırılması için, sağlık bilişim standartlarını yürütmeyi, geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyoruz” dedi. 

2011 yılı sonuna kadar bilgi güvenliği ve kişisel mahremiyetin korunmasına yönelik esasların belirlenmesini ve uygulanmasını da öngördüklerini söyleyen yetkili, sağlık planlayıcı ve karar vericileri için de karar destek sistemi kapsamında veri ambarını kurmak ve veri madenciliği uygulamalarını başlatmayı hedeflediklerini açıkladı. 

Uzaktan sağlık hizmeti sunumları konusunun da taslak stratejik planda yer aldığını belirten yetkili, Tele-Tıp, Tele-Sağlık ve e-Eğitim uygulamalarını da 2011 yılına kadar yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirtti.

Sağlık Bakanlığının Stratejik Öncelikleri

  • Sağlık Net Entegrasyonu
  • Afet Kurtarma Merkezi
  • Sağlık Net Operasyon Merkezi
  • e-Sağlık İnsan Kaynakları Uzmanlığı
  • Veri Güvenliği ve Veri Madenciliği
  • Sağlık Bilişim Standartlar
  • İlaç Takip Sistemi

 

Kaynak: BTHABER

AB İklim Değişikliği ile Mücadele İçin BİT Kullanımını Öneriyor

AB Komisyonu iklim değişikliğiyle mücadele ve ekonomiyi düzeltme çabalarının bir parçası olarak, üye ülkeleri ve endüstri kuruluşlarını enerjinin verimli kullanımı için bilgi ve iletişim teknolojilerini (ICT) kullanmaya çağırdı.

Bu teknolojilerin 2020 yılına kadar Avrupa’nın karbon emisyonunu %15 oranında azaltması bekleniyor. ICT sadece fabrikalar, ofisler ve kamusal alanlardaki enerji kullanımını izlemek ve kontrol etmekle kalmıyor; aynı zamanda insanların enerjiyi nasıl kullandıklarını anlamalarına da yardımcı oluyor. 

Bu teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması insanların ve iş dünyasının günlük işlerini daha enerji verimli gerçekleştirmelerini sağlayacağı ve bunun da AB’nin 2020 iklim değişikliği hedeflerine ulaşmada büyük katkısı olacağı belirtiliyor. 

ICT sektörü Avrupa’daki karbon emisyonunun %2’sinden sorumlu; bunun %1,75’i ICT ürünlerinin kullanımından, geri kalan kısmı ise bunların üretilmesinden kaynaklanıyor. Diğer taraftan ICT ürünlerinin tüm ekonomik sektörlerde ve sosyal hayatta kullanılması Avrupa’da geri kalan %98’lik karbon emisyon oranının azaltılmasını sağlayacak. 

ICT kullanılan sistemler, örneğin; AB’deki binaların enerji kullanımlarını %17 oranında ve ulaştırmadaki karbon emisyonunu %27 oranında azaltabilir. Akıllı sayaçlar da tüketicilere enerji kullanımı ve maliyetiyle ilgili geniş kapsamlı bilgi sağlayabilir. Bazı üye ülkelerdeki denemeler akıllı sayaç kullanımının enerji kullanımını %10’a kadar düşürebileceğini gösteriyor.

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız

Kaynak: TÜSİAD

AB İçinde İnternet Alışverişinin Seyrine İlişkin Bir Rapor Yayınlandı

5 Mart günü yayımlanan ve Avrupa Komisyonu Tüketiciden Sorumlu Üyesi Meglena Kuneva tarafından sunulan rapor, Avrupa Birliği’nde tüketicilerin internet üzerinden alışveriş yapma eğilimlerini analiz ediyor. Buna göre, internet alışverişinin yaygınlığı konusunda ülkeden ülkeye farklılıklar olduğunu tespit eden raporda, sınır ötesi alım satımlarda karşılaşılan birtakım engellerden ötürü, tüketicilerin internet alışverişlerini ağırlıklı olarak kendi ülkeleri dâhilinde gerçekleştirdiği ifade ediliyor.

Rapora göre; AB içersinde 2006-2008 döneminde internet aracılığıyla en az bir ürün satın alan tüketicilerin oranı %27’den %33’e yükselirken; İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde internet kullanıcılarının yarısından fazlasının geçen sene çevrimiçi alışveriş yaptığı, Danimarka, İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi kuzey ülkelerinde ise 2008 yılı içinde internet üzerinden ürün ve hizmet satın alan kullanıcıların oranının %91 olduğu kaydedildi. Bununla birlikte, ülke içi piyasalarda gözlenen büyüme eğiliminin aksine sınır ötesi çevrimiçi satın alımların 2008 yılında %7 ile sınırlı kaldığı belirtildi. Meglena Kuneva’nın sunduğu rapor, dil konusunda yaşanan zorluklar, lojistik engeller ile çeşitli yasal düzenlemelerin e-ticaretin sınır ötesi alımlar hususunda yaygınlaşmasını sekteye uğrattığını not düşüyor. 

Tüketicilerin internet üzerinden yapılan alışverişlerde perakende satışlara oranla ortalama memnuniyet seviyesinin daha yüksek olduğunu gösteren raporun bulgularına göre, özellikle tüketicilere sunulan seçeneklerin fazlalığı ile fiyat ve satıcılar arasında karşılaştırma yapılabilmesi tüketici memnuniyetini artıran etkenler olarak sıralanıyor. Komisyon, elektronik ticarete ilişkin engellerin ele alındığı raporun son halinin 2009 sonbaharında hazır olacağını açıkladı.

Kaynak: İKV Haftalık e-Bülten 2 – 8 Mart 2009