Browse Category

Haberler

Web sitelerinden derlenen çeşitli haberler

Doktora POS zorunluluğu başlıyor

Serbest çalışan hekimler, diş hekimleri ve veteriner hekimler, bu tarihten itibaren kredi kartı ile yapılan ödemelerde POS cihazı kullanacak.
 
Söz konusu cihazlarla düzenlenecek POS fişleri de, mükelleflerce yürütülen serbest meslek faaliyetinde, Vergi Usul Kanunu’na uyumlu “serbest meslek makbuzu” olarak kabul edilecek.
 
Kullanılacak cihazın özellikleri
 
Hekimlerce kullanılacak POS cihazları ve bunların üreteceği belgeler, şu özelliklere sahip olacak:
 
* Belge üzerinde mükellef bilgileri, tarih, saat, sıra no, hizmetin cinsi, vergi tutarı bilgileri ile “Bu belge V.U.K uyarınca serbest meslek makbuzu yerine geçen belge hükmündedir” ibaresi yer alacak.
* POS’lardan her günün sonunda günlük kapanış raporu (Z raporu) alınabilecek.
* POS cihazlarında bilgilerin kolaylıkla kararıp, silindiği, mikrokapsüllü karbonsuz kopyalama kağıt ruloları kullanılmayacak.
 
Serbest çalışan hekimler, diş hekimleri ve veteriner hekimler, 1 Eylül 2008 tarihinden itibaren, işyerlerinde sadece bu özelliklere sahip POS cihazı bulunduracak ve kullanacak.
 
Gerekli şartları taşımayan POS cihazları toplatılacak
 
Gerekli şartları taşımayan POS cihazları da bankalar ve katılım bankaları tarafından ya toplanacak ya da belirtilen esaslara uygun hale getirilecek.
 
Hekimler, yeni uygulama döneminde POS’ları kullanmak suretiyle yaptıkları tahsilatlarda, müşterilerine POS cihazından çıkan belgeleri verecek. Müşteri tarafından talep edilse dahi başka belge düzenlemeyecek.
 
Cihazların özelliğinden ve kredili satışlara ilişkin mevzuattan dolayı belgenin birinci nüshasının mükellefte kalması durumunda, müşteriye verilen ikinci nüsha, vergi uygulamalarında asıl belge gibi mütalaa edilecek.
 
Hekimler, POS’ları kullanarak hizmet verdikleri her günün sonunda kapanış raporu alacak ve bu raporları gerektiğinde bakanlık görevlilerine ibraz etmek üzere saklayacak.
 
Kredi kartı kullanılmaksızın ödenen hizmetlerde ise eskiden olduğu gibi serbest meslek makbuzu düzenlenmeye devam edilecek.
 
3 ay ertelenmişti
 
5 Ocak 2008’de Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile serbest meslek faaliyeti icra eden hekimler (diş hekimleri ve veteriner hekimler dahil) için getirilen, işyerlerinde 1 Haziran 2008 tarihinden itibaren kredi kartı okuyucusu (POS cihazı) bulundurma zorunluluğu, mayıs ayında çıkarılan tebliğle 3 ay ertelenerek, uygulamanın 1 Eylül 2008 tarihinde başlanılmasına karar verilmişti.

Kaynak: Teknoport

XP Aşkı Bitmiyor

Yeni sistemler Vista ile satılıyor. Peki ama daha sonra da yollarına Vista ile devam ediyorlar mı?

Microsoft, yeni satılan PC’lerin neredeyse tamamının Vista’yla satılmasından hareketle Vista kullanıcı sayısının günbegün arttığını söylerken, bağımsız araştırmalar farklı bir gerçeğe işaret ediyor.

Satın alınan her 3 yeni PC’den birinin Windows Vista’dan XP’ye “downgrade” edildiği ortaya çıktı. Devil Mountain Software adlı ölçüm firmasınca açıklanan rakamlara göre kullanıcıların kayda değer bir kısmı Windows XP’den vazgeçmeye niyetli değil.

Yaklaşık 3 bin yeni sistemin analiz edilmesinin ardından açıklanan rapora göre yeni bir sistem alan kullanıcıların yüzde 35’i işletim sistemlerini Windows XP’ye bizzat kendileri çeviriyor veya bunu sistem üreticisinden talep ediyor. Vista’nın sunduğu downgrade opsiyonunun kullanıcılar ve sistem üreticilerince değerlendirildiğini söyleyen Devil Mountain yetkilisi Craig Barth, araştırmanın son 6 ayda satılan bilgisayarları kapsadığına dikkat çekerek “bu sistemler Dell veya HP gibi üreticiler ya da kullanıcının kendisi tarafından Windows XP ile çalışır hale getiriliyor” şeklinde konuştu. Bilindiği gibi Windows Vista’nın Business ve Ultimate sürümleri istenildiğinde Windows XP Professional’a downgrade edilebiliyor.

Vista’nın kullanıcı sayısının Microsoft’un sattığı lisans sayısıyla örtüşmemesine dikkat çeken Barth, XP’nin belirgin performans avantajı ile kullanıcılar arasında popülerliğini koruduğunu sözlerine ekledi. XP’nin popülerliğine kayıtsız kalmayan üreticilerden HP’nin 2009 yılının Temmuz ayına kadar iş amaçlı kullanılan sistemlerinde XP’yi opsiyon olarak sunacağı da gelen bilgiler arasında.

Kaynak: Hürriyet

Cepte Yüksek Faturaya AB Engeli

Yurtdışı görüşmelerde cebimizi yakan uluslararası dolaşım ücretleri, AB’nin de dikkatini çekti. AB, uluslararası dolaşım ücretlerinde yüzde 70 azalma talep ediyor.

Avrupa Birliği Komisyonu, cep telefonu görüşmelerinin daha ekonomik şartlarda yapılabilmesi için çalışmalara başladı. Komisyon, AB ülkelerinde faaliyet gösteren operatörlerin, farklı operatörlerden gelen konuşmalara uyguladıkları ücretlerde yüzde 70 azalma sağlamayı hedefliyor.

AB Komisyonu’nun bilgi toplumundan sorumlu üyesi Viviane Reding ve rekabetten sorumlu üyesi Neelie Kroes tarafından yapılan açıklamada görüşme sonlandırma ücretlerinin AB içinde 0,02 Euro/dk ile 0,18 Euro/dk arasında değiştiği, ortalama olarak ise sabit hatlardaki ücretlerin 9 katı olduğu, bunun da piyasada rekabeti olumsuz etkilediği belirtildi.

Önümüzdeki 3 yıl içinde cep telefonu operatörlerinin farklı operatörlerden gelen konuşmalara uyguladıkları toptan fiyatları yüzde 70 oranında azaltmayı hedeflediklerini belirten Reding tasarıların yasal bağlayıcılığı olmasa da ulusal telekomünikasyon düzenleyicilerinin aldıkları kararlarda etkili olacağını umduklarını ifade etti.

AB Komisyonu, SMS ücretlerinde de indirime gidilmesi yönünde operatörlere baskı yapıyor. AB Komisyonu’nun bilgi toplumundan sorumlu üyesi Viviane Reding, “Kısa mesajlara uygulanan ücretlerin yüzde 97’si kâr. Bu oran kabul edilemez” dedi.

AB’de dolaşım çerçevesinde yılda yaklaşık 2,5 milyar SMS mesajı gönderiliyor. Komisyon’un araştırmalarına göre Fransız bir turist diğer AB ülkelerinde mesaj başına ortalama 0,30 Euro ücret öderken bu rakam bir İngiliz turist için 0,63 Euro’ya kadar çıkabiliyor. Komisyon’un SMS konusundaki çalışmalarına paralel olarak 30 Haziran 2007 tarihinde yürürlüğe giren Dolaşım Yönetmeliği de gözden geçiriliyor.

Komisyonun sonbaharda Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi’ne yeni önerilerde bulunması öngörülüyor.

Kaynak: TÜBİDER

Türk Malı Ticari Helikopter Yolda

F-16 savaş uçağı üretimiyle adını dünya savunma sanayi devleri arasına yazdırmayı başaran TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş’nin (TAI), hafif ticari helikopter geliştirme projesinde geri sayım başladı.

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bu öncü projede TAI, prototip üretiminin tamamlanmasıyla yer ve uçuş test çalışmalarına 2010 yılında başlamayı planlıyor. Havacılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Projesi çerçevesinde, bugüne kadar öncelikli olarak TAI’nin daha sonra ise diğer savunma sanayi şirketlerinin bugüne kadar elde ettiği kazanımlar, helikopter üretim projesine aktarılacak. Ulusal ve uluslararası havacılık sektörüyle yapılacak işbirliği çerçevesinde üretimi planlanan hafif ticari helikopterler, 2 ton ağırlığında, 6-8 kişilik kapasiteye sahip bulunacak. TAI tesislerinde gövde ve aksam üretim çalışmalarına devam edilen ticari helikopterlerin, öncelikli olarak elektronik-aviyonik (uçuş bilgisayarı ve benzeri donanım) sistemleri, altyapısı, helikopter motoru, helikopter kuyruk plakaları, yakıt tankı ve aksamı imalatları gerçekleştirilecek.

Kaynak: TEKNOPORT  

Turkcell’den iPhone 3G Hizmeti

Turkcell, iPhone 3G’yi kullanıcılarına sunmak üzere Apple ile anlaşma imzaladı.

Turkcell’den yapılan açıklamada, 3. nesil şebekelerinin sağladığı yüksek data hızıyla mobil iletişimde yeni bir dönem başlatan iPhone 3G’nin, bir mobil cihazda yaşanan internet ve multimedya deneyimini en ileri noktalara taşıdığı vurgulandı.

Açıklamada, iPhone 3G’nin, hem iPhone’un tüm devrim yaratan özelliklerine sahip olacağı hem de 3. Nesil teknolojilerinin gelmesiyle 2 kat hızlı olacağı belirtilerek, “iPhone 3G’nin içine entegre edilmiş GPS, genişletilmiş yer bazlı mobil hizmetler sağlarken, iPhone 2.0 yazılım destekleyicisi ise Microsoft Exchange ActiveSync’in ve Apple mağazalarından temin edilebilecek yüzlerce üçüncü parti uygulamaların kullanımını mümkün kılıyor” denildi.

Turkcell olarak Apple ile yaptıkları anlaşmadan büyük heyecan duyduklarını dile getiren Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu, iPhone 3G’nin mobil cihazlar teknolojisinde gelinen son noktayı temsil ettiğine dikkati çekerek, müthiş yenilikçi olan bu ürünü yıl sonuna doğru 35 milyondan fazla müşteriye sunmak için sabırsızlandıklarını ifade etti. Develioğlu, şunları kaydetti:
“Hızlı mobil internet kullanımının ciddi bir oranda arttığı günümüzde Apple, iPhone 3G için dünyanın lider operatörleriyle bu tür anlaşmalar yapıyor. Yeni teknolojileri 35 milyonu aşkın müşterisine daima dünyayla eşzamanlı sunmayı hedefleyen Turkcell’in bu operatörler arasında yerini almış olması bizim için büyük mutluluk.”

Açıklamada, iPhone 3G’nin satış fiyatı ve tarifelerinin ileri bir tarihte açıklanacağı, Turkcell müşterilerinin www.turkcell.com.tr adresinden ön talepte bulunabilecekleri ve ürün hakkında detaylı bilgiye ulaşabilecekleri duyuruldu.

Kaynak: TÜBİDER

XP ve Vista’da Blu-Ray Disk Yazma

Microsoft, XP ve Vista’ya başka bazı depolama yöntemlerini tanıtacak ve Blu-Ray CD yazdıracak özellik pakedi çıkarıyor.
 
Microsoft, Windows XP, Windows Vista, Windows Server 2003 ve Windows Server 2008 için bir özellik pakedi (yeni teknolojilerin, bir sonraki Windows sürümünü beklemeden varolan işletim sistemlerinde kullanılmasını sağlayan ek) çıkarıyor.

Windows Storage 1.0 adı verilen özellik pakedi, “Active Storage Platform” (“Aktif Depolama Platformu”), “Smart Card Driver” (“Akıllı Kart Sürücüsü”) ve “Image Mastering API Update For Blu-Ray Media” (“Blu-Ray Ortamı İçin Ana Görüntü Uygulama Programlama Arabirimi Güncellemesi”. Bu kısım Meksikalı galiba.) isimli eklerden oluşuyor.

Bunlardan ilki, Windows’un USB’den bağlanan flash diskler gibi taşınabilir cihazlara erişimini kısıtlıyor. İkincisi, ICCD/CCID gibi yeni akıllı kart biçimlerini tanımaya yarıyor. Üçüncüsü ise, Windows ile Blu-Ray diskler yazabilmenize olanak tanıyor.

Üçü de ayrı yükleyiciler halinde gelecek olan eklerin ne zaman çıkacağı henüz belli değil.

Kaynak: TÜBİDER

Elektronik Atıklara Yönetmelik Geliyor

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın raporuna göre, bilgisayarlar 2-5 yıl arasında, cep telefonları 18 ayda, dayanıklı tüketim malzemeleri ise 15 yılda elektronik atık (e-atık) olarak çöpe atılıyor.

Yıllık 20-50 milyon ton arasında seyreden e-atık miktarı, her yıl artıyor. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde e-atık miktarının 3 katına çıkması bekleniyor.  AB katılım öncesi programları kapsamında hazırlanan ‘Elektrik Elektronik Ekipman Atıklarına İlişkin Yönetmelik’le üreticiyi sorumluluk altına sokarak, ürünlerinin son kullanıcı tarafından kullanıldıktan sonra kalan atığın geri kazanımı koşulu getirilecek. Yönetmelikteki hükümler, bütün ürün ve üreticileri kapsayacak.

Kaynak: TEKNOPORT

Mobil iletişim Vergilerinde Hala Dünya Şampiyonuyuz

Vodafone’un sponsorluğunda İstanbul Ekonomi Danışmanlık tarafından yapılan “Mobil İletişime Yönelik Vergi Politikaları: AB Örneği ve Türkiye” başlıklı araştırmanın sonuçları, düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.

Türkiye’nin, mobil iletişim hizmetleri alanında AB ortalamasının üç katı vergi oranıyla açık ara dünya şampiyonluğunu elinde tuttuğu açıklandı. İstanbul Ekonomi Danışmanlık tarafından hazırlanan rapor, bugün düzenlenen bir basın toplantısıyla telekom gazetecileriyle paylaşıldı. Raporda, AB’ye uyum ve Türk ekonomisinin daha hızlı büyümesi için Hazine Payı ve Özel İletişim Vergisi’nin kaldırılması öneriliyor.

İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Sinan Ülgen, toplantıda yaptığı sunumda Türkiye’nin, mobil iletişime uygulanan vergilerle dünyada birinci sırada olduğunu ve onu bir Afrika ülkesi olan Uganda’nın takip ettiğini söyledi.

KDV, ÖİV ve Hazine Payı ile birlikte yapılan kesintinin yüzde 58’i bulduğuna işaret eden Ülgen, vergilendirmede yüksek tutulan baremin bir çok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini söyledi. AB raporunda, mobil iletişim vergilerinin yüksekliğine açık bir şekilde vurgu yapıldığını ve bunun müzakerelerin gecikmesi anlamını taşıdığını ifade eden Ülgen, üye ülkelerden Yunanistan’da, abonelerin aylık faturada 1.92 ile 5.75 dolar arasında değişen kullanım bedeli ödediklerini söyledi.

AB’nin, federal bir yapıda olmamasına rağmen üye ülkelerin AB’nin rekabetçilik ve tek pazar hedeflerine uyumlu komünikasyon politikaları uygulamakla yükümlü olduklarını hatırlatan Ülgen, birliğin, bu şekilde politikalar uygulamayan devletlere müdahale hakkının olduğunu açıkladı.

AB’ye uyum açısından Türkiye’de vergilerin yüksek olduğunu anlatan Ülgen, bunun, düzgün bir rekabeti ve sektöre olası girişleri engellediğini söyledi. AB normlarına göre aynı işi gerçekleştiren şirketlerin aynı şekilde vergilendirilmeleri gerektiğini belirten Ülgen, Türkiye’de ise sabit ile mobil operatörler arasında vergilendirme farklılıklarının bulunduğunu söyledi.

AB ile uyum müzakereleri çerçevesinde telekomünikasyonun, “Medya ve Bilgi Toplumu” başlığı ile 10’ncu sırada bulunduğuna işaret eden Ülgen, önerilerinin, mobil telekom işletmecileri ile sabit operatörler arasındaki eşitsizliğin giderilmesi ve Özel Tüketim Vergisi oranının eşitlenmesi olduğunu söyledi.

İstatistiksel olarak her 100 kişiden 82’sinin potansiyel kullanıcı olarak tespit edildiği Türkiye’nin, bu penetrasyon oranı ile Avrupa’da Moldova, Arnavutluk, Bosna ve Belarus devletlerini geçmeyi başarabildiğine işaret eden Ülgen, yine yapılan araştırmalara göre mobil iletişim penetrasyonu ile ekonomik büyüme arasında bir ilişkinin olduğunun ortaya çıktığını söyledi. İletişim imkanlarının daha iyi olduğu ülkelerde verimliliğin daha fazla olduğunun görüldüğünü belirten Ülgen, bunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla oranlarında yaşanan hızlı yükselme ile de bariz bir şekilde ortaya çıktığını söyledi.

Bireylere fırsat eşitliği sağlanmasında internete erişimin büyük önem taşıdığını belirten Ülger, mobil iletişimde uygulanan vergilendirmenin özellikle veri iletişimini sağlayacak olan yeni uygulamalarda da devam ettirilmesi halinde bu vergilendirmelerin gelişmeyi engelleyeceğini açıkladı.

Vergilendirmedeki mevcut uygulamalar;
-AB ile uyumluluk konusunda ciddi çelişkilere,
-Ekonominin genel verimliliğinin düşmesine,
-Büyüme hızının yavaşlaması,

sonuçlarını doğurduğu belirtilerek çözüm için 1999 yılında yaşanan depremden sonra geçici olarak konulan Özel İletişim Vergisi’nin, en azından tedricen kaldırılmasının büyük bir ferahlama getireceği ifade edildi.

İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Can Buharalı, turk.internet.com’a yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Özel İletişim Vergisi’nin ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu konu, sadece Ulaştırma Bakanı’nın kendi başına halledebileceği bir konu değil. Maliye Bakanı ile etkilerini ele almaları ve beraber bir karar vermeleri gerekiyor. Maliye’nin, politikaları çerçevesinde kademeli bir düşüş olabilir. Önümüzdeki 1-2 sene içerisinde hızla düşürülmeleri gerekiyor. İlgili müzakere maddesinin açılması için katkı sağlayacağını düşünüyorum.”

Kaynak: TURK.INTERNET

Windows’un varisi “Midori”

Microsoft, gelecekte Windows’un yerini alacak işletim sistemini ”Midori” kod adıyla geliştirmeye başladı.

Microsoft, Vista’nın süper bir yazılım olduğunu iddia ediyor ve Windows 7’nin de aynı koddan imal edileceğini belirtirken bir yandan da, internetin bir serap, bütün bilgisayarların da tek işlemcili olduğu günlerde imal edilmiş, hala da aynı temel üzerine inşa edilen Windows’un yerini alacak, internet çağına uygun daha çevik bir işletim sistemi geliştirmek için çalışmalara devam ediyor.

Şirketin açık kaynaklı geliştirme platformu Singularity’den çıkan yeni bir projenin, işte bu yeni işletim sistemi olacağı iddia ediliyor.

“Midori” kod adlı proje, henüz yolun çok başında. Microsoft Midori hakkında hiç açıklama yapmıyor, ama projenin varlığı yasal dokümanlarla kayıtlı.

Midori, işletim sistemlerinin iş yükünün Google Docs, Zimbra gibi uygulamalarla internete kaymaya başladığı, videoların sitelerden canlı izlendiği, fotoğraflara çevrimiçi albümlerden bakıldığı, pek çok bilgisayarın çok çekirdekli işlemciye sahip olduğu günümüzün bilişim koşullarına uygun bir işletim sistemi olacak.

“Bulut programcılık”, yani uygulamaların bilgisayarın kendi sabit diskinde değil, bir sunucuda kayıtlı olması ve kullanmak istendiğinde internet üzerinden erişilmesi tekniğini kullanması öngörülen Midori, böylece hem donanıma daha az yük bindirecek, hem de daha ucuz olacak.

Ayrıca, Microsoft’un sanallaştırma platformu Hyper-V kullanarak, bilgisayara yüklenen bileşenleri birden fazla sisteme yayılabilecek ve böylece işlemciye yüklenilmeyecek.

Midori’nin 2010’da Windows 7’nin yayınlanmasından sonra piyasaya çıkacağı kesin, çünkü Microsoft bir yandan eskilerinin hantal olduğunu bildiği için yapımına giriştiği bu yeni nesil işletim sistemini geliştirirken, bir yandan da Vista’yı ve onun devamı olarak düşünülen Windows 7’yi satmaya devam edecek.

Kaynak: TÜBİDER

AMD’den Dünya Rekoru

AMD’nin Dört çekirdekli AMD Opteron işlemcileri web performansında dünya rekoru kırdı. İki ve dört işlemcili iki ayrı konfigürasyona sahip bilgisayarlar benchmark testlerinde en iyi sonuçları verdi.

SPECweb 2005 benchmark test yazılımlarıyla yapılan testler sonrasında AMD işlemcilerinin kullanıldığı iki farklı konfigürasyona sahip bilgisayar, dinamik web tabanlı uygulamalarda dünya rekoru kırdı.

AMD’nin Opteron işlemcilerinden dört çekirdekli Model 2356 ve Model 8356 ile gerçekleştirilen denemelerde web tabanlı uygulamalar için aşırı yüklenme, sunucu yönetiminin geliştirilmesi, yeni nesil Web 2.0 uygulamaları ve güç tüketiminin en alt seviyelere çekilmesi konusunda ideal bir platform oluşturulduğunu gösterdi.

Sistemler, sunucularda tutulan hizmetler, web tabanlı uygulamalar, intranetler üzerinde kullanılan CRM ve uygulamaları gibi yüksek seviyede performans isteyen ve ağır kullanıcı trafiğine maruz kalınan ortamlar için fiyat ve performans kaygısı duyulmadan işlem görülebilmesi için olumlu sonuçlar doğurdu.

İki işlemcili sistemde HP ProLiant DL385 G5 sunucusu üzerine yerleştirilen Quad-Core AMD Opteron işlemciler kullanıldı. 2.3 GHz’lik Model 2356 işlemcilerin yer aldığı sistem 30007 skorunu alırken, dört işlemcili sistemde ise 43854 değeri alındı. Bu değerler daha önce rekor olarak belirlenen rakamların yüzde 2.5 oranında daha fazlası anlamına geliyor.

Kaynak: TÜBİDER