Elektronik Atıklara Yönetmelik Geliyor

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın raporuna göre, bilgisayarlar 2-5 yıl arasında, cep telefonları 18 ayda, dayanıklı tüketim malzemeleri ise 15 yılda elektronik atık (e-atık) olarak çöpe atılıyor.

Yıllık 20-50 milyon ton arasında seyreden e-atık miktarı, her yıl artıyor. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde e-atık miktarının 3 katına çıkması bekleniyor.  AB katılım öncesi programları kapsamında hazırlanan ‘Elektrik Elektronik Ekipman Atıklarına İlişkin Yönetmelik’le üreticiyi sorumluluk altına sokarak, ürünlerinin son kullanıcı tarafından kullanıldıktan sonra kalan atığın geri kazanımı koşulu getirilecek. Yönetmelikteki hükümler, bütün ürün ve üreticileri kapsayacak.

Kaynak: TEKNOPORT

Sıcak Bir Pazar Günü

Sıcak bir pazar günü… Çok uzun bir zaman sonra tüm günü kendime ayırarak tembellik edebileceğim nadir günlerden birindeyim. Nasıl Yapılır? bölümü için sanal PC kurmak ile ilgili bir yazı yazmayı planlıyordum ama sanal makine programını kaldırıp başka bir diske kurduğum için işler biraz uzadı ama o yazıyı bir kaç gün içinde bitireceğim…

Madem sanal makine yazısını yazamıyorum o halde CSS ile ilgili bir şeyler okudum. Böylece bir sonraki CSS yazısının konusu belli olmuş oldu. Özellikle CSS ve Photoshop konusunda çok ağır ilerlediğimin farkındayım ama konuları hangi sırada yazacağıma karar vermek gerçekten zor oluyor. Kafa karıştırmadan ve birbiriyle ilgili konulara hakkında yazmaya çalışıyorum. Daldan dala uçmuyorum yani…

Bu arada evde temizlik yapmaya karar verdim. Temizlik dediysem eski CD ve DVD leri attım. PCnet ve Chip dergilerinin taa 2001 yılından kalma CD leri var dile kolay tam 7 yıl öncesi… Aslında bi ara dergileri de atmak lazım ama bu sıcakta değil başka zaman yaparım daha serin bir günde…

CD leri atarken Chip Ağustos 2004 CD sine gözüm takıldı. İki Multimedya devi karşı karşıya Adobe vs Macromedia… Ne kadar tuhaf şimdi. Artık Macromedia yok… 4 yıl önce bu başlıkla iki dev firmanın yazılımlarını aynı ortamda barındıran bu medyaya bakarken; bilgisayar dünyasında bazı şeyleri tahmin etmenin ne kadar güç olduğunu düşündüm. Yani 10 yıl önceki bilgisayarlara bakarak bugünün teknolojisi hakkında kaç kişi doğru yarumlarda bulunabilirdiki…

IBM’in Bill Gates’in işletim sistemini beğenmeyince Microsoft firmasının doğması, Aplle şirketinin kurucusunun bir gün yönetim kurulu kararıyla kendi şirketinden kovulması ve bu şahısın daha sonra kurduğu şirketin Apple tarafından satın alınmasıyla tekrar eski şirketine dönmesi…

Daha pek çok önceden tahmini imkansız konular ya da pek çok ileri zamanları konu alan eski teknolojik filimlerde konuşan bilgisayarların olmasına rağmen internetin esamesinin okunmaması.

Bugün sıcak bir pazar günü ve artık içimden hiçbirşey yapmak gelmiyor. Pazartesiyi bekliyorum ve bu birbiriyle ilgisiz pek çok konunun yığıldığı yazı için de kusura bakmayın dedim ya bugün çok sıcak bir pazar günü saçmalıyorum.

Sanal PC Programları

DİKKAT: Aşağıda okuyacağınız yazıdaki adı geçen programları kullanmanız ve / veya işlemleri uygulamanız halinde doğacak her türlü sorunda sorumluluk size aittir. Bunları denemek ve yapmak tamamen sizin kendi riskinizdir.

Bundan bir önceki yazımda Solaris öğrenmeye başladığımı yazmıştım. Tabi kursta öğrendiklerimin kalıcı olması için alıştırmalar yapmam gerekiyordu ve bunun içinde Solaris kurmam gerekiyordu. Şimdi durduk yerde diskimde bir bölüm ayırıp bu işletim sistemini kurmaktansa sanal bir PC kurmak daha cazip geldi. Sanal PC ile yaptığım hataları daha kolay telafi edebilirdim üstelik. Peki ama nedir bu sanal PC

Sanal PC ya da Virtual PC bilgisayarınıza kurduğunuz anda işletim sisteminiz içinde başka bir işletim sistemi çalıştırmanızı sağlayan programlardır. Böylece asıl sisteminizi riske atmamış olursunuz. Daha iyi anlamak için aşağıdaki resime bakabilirsiniz.

Yukarıda da görüldüğü gibi vista kurulu bir sistemde aynı anda XP çalıştırabilirsiniz. Gerçek ve sanal işletim sistemlerini ağ yoluyla birbirine bağlayabilir, tereddüt ettiğiniz sakıncalı uygulamaları sanal makinenizde çalıştırabilirsiniz.

Sanal PC programları, sanal işletim sistemlerine sizin olmasını istediğiniz kadar bellek ayırırlar ve gerçek işlemcinizle çalışırlar. Bu nedenle bilgisayarınızın bunları kaldıracak donanıma sahip olması performanslı bir şekilde çalışabilmeniz için son derece önemlidir. Bunun dışında diğer donanımları (mesela ekran kartı) emule edebilirler. Sanal bilgisayarınızın kurulu olduğu hard diski de makine ayarlarından yaparak ne kadar olmasını istediğinize karar veriyorsunuz ve diskinizden gerekli bölümü ayırabiliyorsunuz. Sanal hard diskiniz bir imaj dosyası şeklinde kullanıldığı için sanal işletim sistemi ve bunun üzerine kurduğunuz tüm programlar sadece bir tek dosyadan ibaret olacaktır. Hem de size dinamik disk özelliği sunulur. Yani diyelim 10 GB bir alan ayırmak istediniz. Dilerseniz program anında 10 GB kapasitesinde bir dosya oluşturur. Dilerseniz de ilk başta birkaç KB boyutunda bir dosya oluşturur ve siz işletim sistemini ve programları yükledikçe diskinizin boyutları büyür.

Bu tür programlar hard diski imaj olarak tuttuğu içinsanal makinede meydana gelecek sorun sadece sanal makineyi etkiler yani sanal makineye bulaşan bir virüs gerçek sisteminizi etkilemez. Böyle bir durumda sanal makineye ait hard disk imajını silerek kurtulabilirsiniz. Eski işletim sistemlerinde çalışan mesela Windows 98 gibi programlarınızı yeniden çalıştırmak, nostalji yapmak ya da Mac, Linux gibi diğer platformlara ait işletim sistemlerini tanımak için bu tür programlardan yararlanabilirsiniz.

Piyasada bu işi yapabilen pek çok program olsa da ben bunlardan 3 tanesinin öne çıktığını düşünüyorum

Microsoft Virtual PC 2007 Benim ilk kullandığım sanal PC programı tabi o zamanlar daha eski sürümü olan 2004’ü kullanıyordum. 2004’ün para ile satılmasına rağmen; Microsoft güzel bir karar ile 2007 sürümünü ücretsiz dağıtmaya karar vermiş. İlk başlayacaklara bu programı öneririm. Kullanması çok basit olan bu programın diğerlerine göre artı bir özelliği de gerektiğinde save komutuyla sanal makineyi kapatıp daha sonra tekrar hızlı bir şekilde açabiliyorsunuz ve böylece sanal işletim sisteminizin boot olmasını beklemiyorsunuz. İşletim sisteminizi bir ay sonra açsanız bile her şey aynen bıraktığınız gibi duruyor.

VirtualBox Sun firması tarafından geliştirilen ve ücretsiz dağıtılan bu yazılımın en büyük artısı Türkçe dil desteğine sahip olması. Özellikle Solaris kuracaklar için bu program tavsiye ediliyor ancak ben kurduğumda masaüstü için pek fazla çözünürlük seçeneği göremedim ancak Türkçe desteği ve küçük boyutu pek çok kişiyi tatmin edecektir.

VMware Workstation Tek bilgisayar için 189 dolar gibi bir ücretle satılan bu program şu ana kadar en memnun kaldığım sanal PC çözümü. Zaten VMware bunun yanında daha pek çok sanallaştırma çözümleri üretiminde uzmanlaşmış bir firma. Hatta sanal server kurup yine sanal clientlerle bağlantı yapabildiğiniz programlar dahi var.

Bu program da diğerleri gibi eklentiler içeriyor yani sanal işletim sisteminin üzerine sürücüler yükleyerek sanal sisteminizi geliştirmenize tıpkı yukarıdaki programlar gibi izin veriyor. Ben size VMware programını tavsiye ediyorum. Solaris’te 1600×1050 çözünürlük kullanmama izin verdi VirtualBox sadece 1024×768 e kadar çıkabildi.

Eğer VMware kullanmak isteyip de para vermek istemiyorsanız önce programın deneme sürümünü indirip sanal makinelerinizi kurun. Daha sonra VMware Player programını indirerek sanal makinelerinizi ücretsiz kullanabilirsiniz. Workstation sanal makineler oluşturmakta kullanılır ve satın alınmamışsa süre sonunda çalışmaz ancak player, workstation ile oluşturulmuş sanal makineleri çalıştırmanıza izin verir sadece sanal makinenizin özelliklerini değiştiremezsiniz. Zaten ilk başta düzgün bir şekilde ram ve hard disk miktarı CD/DVD sürücü ayarlarını yaptıktan sonra bir daha değiştirmenize gerek kalmayacaktır.

En kısa zamanda VMware ile bir sanal makinenin nasıl oluşturulduğunu Nasıl Yapılır? köşesinde anlatacağım.

Weblebi.com Kapandı

İnternet alışveriş sitelerinden Weblebi.com bugün itibariyle ticari hayatını sonlandırdığını açıkladı

www.weblebi.com adresine konulan bir açıklamayla sitenin kapatıldığı açıklandı.

Kapanmanın gerekçesi olarak son dönemde yaşanan bazı olumsuz olaylar gösterilirken, internet alışveriş sektöründeki bazı firmaların zora girerek kapanmaları nedeniyle ürün tedarikçilerinin ve bankaların sektöre olumsuz bakmaya başladığından dem vuruldu.

Siparişler ne olacak?

Tüm bu olayların sonucunda sitenin işleyemez duruma geldiğinin bildirildiği açıklamada daha önceden sipariş vermiş olup halen ürünleri ellerine ulaşmayan müşterilerle ilgili de bilgi verildi.

Buna göre kullanıcıların vermiş olduğukları siparişin kargoya verilip verilmediğini Weblebi.com sipariş takibi sayfasından kontrol etmesi istendi. (http://www.weblebi.com/Siparislerim.aspx )

Eğer sipariş Weblebi.com tarafından henüz kargo şirketine teslim edilmemişse, tüketicinin siteden yapılan alışverişte kullandığı kredi kartının bağlı olduğu bankaya bir itiraz dilekçesi yazarak ilgili tutarın kredi kartına iade edilmesini talep etmesi istendi.

Açıklamada şöyle dendi, “Mastercard / Visa kuralları gereğince eğer siparişinizin kargo fişi ibraz edilemiyorsa, bankanız kredi kartınıza bu meblağı iade edip, firmamız hesabından ilgili tutarı tahsil etmekle yükümlüdür. Bu açıdan her durumda siz tüketici olarak mağdur olmadan sipariş tutarınızın tamamını iade olarak alabileceksiniz.

Daha önce satın almış olduğunuz ve size teslim edilmiş tüm ürünler üretici ya da ithalatçı firma garantisi altındadır. Yasal garanti süresi içersinde herhangi bire sorun yaşamanız durumunda, üretici ya da ithalatçı firma ürününüzdeki kusuru telafi etmekle yükümlüdür.”

Tüketicilerin sorunlarını yazdıkları Şikayetvar.com adlı sitede Weblebi.com ile ilgili 1736 şikayet bulunuyor. Şikayetlerin özellikle son aylarda arttığı dikkat çekiyor.

2000 yılının Ekim ayında 12 kişilik bir ekiple faaliyet geçen Weblebi.com, 2003 yılında yeni kurulan Pro-Net İnternet Hizmetleri A.Ş. firması altında faaliyetlerini 5 Ağustos 2008 tarihine kadar sürdürdü.

Weblebi.com’un genel müdürlüğünü 2006 yılının Mayıs ayından bu yana Tuna Yüksel sürdürüyordu. Tuna Yüksel daha önce de TMSF tarafından el konulan Bascuda.com’un yönetici ortağıydı.

Bascuda.com’da benzer bir şekilde verilen siparişleri yerine getiremez duruma düşmüş ve piyasaya ciddi bir biçimde borçlanmıştı.

Kaynak: TÜBİDER

Gezegendeki En Gelişmiş İşletim Sistemi

Bir süredir siteye yeni bir şeyler ekleyemediğimin farkındayım. Bu durumdan dolayı hepinizden özür dilerim arkadaşlar.

Son iki haftadır. Solaris 10 adminstration 1 ve 2 eğitimi alıyorum ve bütün gün süren bu maraton beni ziyadesiyle yoruyor ancak bu durumdan şikayetçi olduğumu söyleyemeyeceğim. Çünkü bu eğitim sayesinde UNIX tabanlı komutları ve birbirine çok benzeyen Solaris ve LINUX klasör yapılarını öğreniyorum…

SUN, Solaris için gezegendeki en gelişmiş işletim sistemi ifadesini kullanıyor ve bence de gayet haklı…

Bir dosyanın yazma ve okuma izinlerini görebiliyor ve bazı kullanıcılara sadece okuma izini verebiliyorum ya da gerektiğinde root (Windows ortamında administrator ifadesine karşılık gelir) olarak girmesem de gerektiğinde çabucak o yetkiyi alıp işimi hallettikten sonra yeniden basit kullanıcıya dönebiliyorum. Bir dosyanın hard diskin hangi silindirinde olduğunu öğrenebiliyorum. ya da çok çekirdekli işlemciye sahip bir bilgisayarda bir servisin o an işlemcinin hangi çekirdeğinde çalıştığını gözlemleyebiliyorum. Bir servisin dosya boyutunu ve o an belleğe açılmış olan boyutunu görebiliyorum falan filan liste uzayıp gider.

Solaris kullanması biraz zor bir işletim sistemi. Eylemlerinizin büyük kısmını terminal adı verilen kod penceresinden yapmanız gerekiyor. Bazı durumlar için grafik arayüzü de kullanabilirsiniz ama hem pek tavsiye edilmiyor hem de kod penceresinden daha fazla ayrıntılı hareket edebilirsiniz.

Ayrıca çok dikkat isteyen bir işletim sistemi… Eğer root olarak girerseniz en hassas sistem dosyalarını bile silebilirsiniz yani o kadar özgürsünüz.

Genelde sunucular için tercih edilen Solarisi bir ev kullanıcısının kullanmasına gerek yok tabi ama bana mesleki olarak çok şey katacağını düşünüyorum. Kursta öğrendiklerimi pekiştirmek için Solaris’i evde sanal bir makineye kurdum.

Sanal makine kavramını ve tercih edebileceğiniz programları bir sonraki yazıma bırakıyorum.

Mobil iletişim Vergilerinde Hala Dünya Şampiyonuyuz

Vodafone’un sponsorluğunda İstanbul Ekonomi Danışmanlık tarafından yapılan “Mobil İletişime Yönelik Vergi Politikaları: AB Örneği ve Türkiye” başlıklı araştırmanın sonuçları, düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.

Türkiye’nin, mobil iletişim hizmetleri alanında AB ortalamasının üç katı vergi oranıyla açık ara dünya şampiyonluğunu elinde tuttuğu açıklandı. İstanbul Ekonomi Danışmanlık tarafından hazırlanan rapor, bugün düzenlenen bir basın toplantısıyla telekom gazetecileriyle paylaşıldı. Raporda, AB’ye uyum ve Türk ekonomisinin daha hızlı büyümesi için Hazine Payı ve Özel İletişim Vergisi’nin kaldırılması öneriliyor.

İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Sinan Ülgen, toplantıda yaptığı sunumda Türkiye’nin, mobil iletişime uygulanan vergilerle dünyada birinci sırada olduğunu ve onu bir Afrika ülkesi olan Uganda’nın takip ettiğini söyledi.

KDV, ÖİV ve Hazine Payı ile birlikte yapılan kesintinin yüzde 58’i bulduğuna işaret eden Ülgen, vergilendirmede yüksek tutulan baremin bir çok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini söyledi. AB raporunda, mobil iletişim vergilerinin yüksekliğine açık bir şekilde vurgu yapıldığını ve bunun müzakerelerin gecikmesi anlamını taşıdığını ifade eden Ülgen, üye ülkelerden Yunanistan’da, abonelerin aylık faturada 1.92 ile 5.75 dolar arasında değişen kullanım bedeli ödediklerini söyledi.

AB’nin, federal bir yapıda olmamasına rağmen üye ülkelerin AB’nin rekabetçilik ve tek pazar hedeflerine uyumlu komünikasyon politikaları uygulamakla yükümlü olduklarını hatırlatan Ülgen, birliğin, bu şekilde politikalar uygulamayan devletlere müdahale hakkının olduğunu açıkladı.

AB’ye uyum açısından Türkiye’de vergilerin yüksek olduğunu anlatan Ülgen, bunun, düzgün bir rekabeti ve sektöre olası girişleri engellediğini söyledi. AB normlarına göre aynı işi gerçekleştiren şirketlerin aynı şekilde vergilendirilmeleri gerektiğini belirten Ülgen, Türkiye’de ise sabit ile mobil operatörler arasında vergilendirme farklılıklarının bulunduğunu söyledi.

AB ile uyum müzakereleri çerçevesinde telekomünikasyonun, “Medya ve Bilgi Toplumu” başlığı ile 10’ncu sırada bulunduğuna işaret eden Ülgen, önerilerinin, mobil telekom işletmecileri ile sabit operatörler arasındaki eşitsizliğin giderilmesi ve Özel Tüketim Vergisi oranının eşitlenmesi olduğunu söyledi.

İstatistiksel olarak her 100 kişiden 82’sinin potansiyel kullanıcı olarak tespit edildiği Türkiye’nin, bu penetrasyon oranı ile Avrupa’da Moldova, Arnavutluk, Bosna ve Belarus devletlerini geçmeyi başarabildiğine işaret eden Ülgen, yine yapılan araştırmalara göre mobil iletişim penetrasyonu ile ekonomik büyüme arasında bir ilişkinin olduğunun ortaya çıktığını söyledi. İletişim imkanlarının daha iyi olduğu ülkelerde verimliliğin daha fazla olduğunun görüldüğünü belirten Ülgen, bunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla oranlarında yaşanan hızlı yükselme ile de bariz bir şekilde ortaya çıktığını söyledi.

Bireylere fırsat eşitliği sağlanmasında internete erişimin büyük önem taşıdığını belirten Ülger, mobil iletişimde uygulanan vergilendirmenin özellikle veri iletişimini sağlayacak olan yeni uygulamalarda da devam ettirilmesi halinde bu vergilendirmelerin gelişmeyi engelleyeceğini açıkladı.

Vergilendirmedeki mevcut uygulamalar;
-AB ile uyumluluk konusunda ciddi çelişkilere,
-Ekonominin genel verimliliğinin düşmesine,
-Büyüme hızının yavaşlaması,

sonuçlarını doğurduğu belirtilerek çözüm için 1999 yılında yaşanan depremden sonra geçici olarak konulan Özel İletişim Vergisi’nin, en azından tedricen kaldırılmasının büyük bir ferahlama getireceği ifade edildi.

İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Can Buharalı, turk.internet.com’a yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Özel İletişim Vergisi’nin ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu konu, sadece Ulaştırma Bakanı’nın kendi başına halledebileceği bir konu değil. Maliye Bakanı ile etkilerini ele almaları ve beraber bir karar vermeleri gerekiyor. Maliye’nin, politikaları çerçevesinde kademeli bir düşüş olabilir. Önümüzdeki 1-2 sene içerisinde hızla düşürülmeleri gerekiyor. İlgili müzakere maddesinin açılması için katkı sağlayacağını düşünüyorum.”

Kaynak: TURK.INTERNET

Windows’un varisi “Midori”

Microsoft, gelecekte Windows’un yerini alacak işletim sistemini ”Midori” kod adıyla geliştirmeye başladı.

Microsoft, Vista’nın süper bir yazılım olduğunu iddia ediyor ve Windows 7’nin de aynı koddan imal edileceğini belirtirken bir yandan da, internetin bir serap, bütün bilgisayarların da tek işlemcili olduğu günlerde imal edilmiş, hala da aynı temel üzerine inşa edilen Windows’un yerini alacak, internet çağına uygun daha çevik bir işletim sistemi geliştirmek için çalışmalara devam ediyor.

Şirketin açık kaynaklı geliştirme platformu Singularity’den çıkan yeni bir projenin, işte bu yeni işletim sistemi olacağı iddia ediliyor.

“Midori” kod adlı proje, henüz yolun çok başında. Microsoft Midori hakkında hiç açıklama yapmıyor, ama projenin varlığı yasal dokümanlarla kayıtlı.

Midori, işletim sistemlerinin iş yükünün Google Docs, Zimbra gibi uygulamalarla internete kaymaya başladığı, videoların sitelerden canlı izlendiği, fotoğraflara çevrimiçi albümlerden bakıldığı, pek çok bilgisayarın çok çekirdekli işlemciye sahip olduğu günümüzün bilişim koşullarına uygun bir işletim sistemi olacak.

“Bulut programcılık”, yani uygulamaların bilgisayarın kendi sabit diskinde değil, bir sunucuda kayıtlı olması ve kullanmak istendiğinde internet üzerinden erişilmesi tekniğini kullanması öngörülen Midori, böylece hem donanıma daha az yük bindirecek, hem de daha ucuz olacak.

Ayrıca, Microsoft’un sanallaştırma platformu Hyper-V kullanarak, bilgisayara yüklenen bileşenleri birden fazla sisteme yayılabilecek ve böylece işlemciye yüklenilmeyecek.

Midori’nin 2010’da Windows 7’nin yayınlanmasından sonra piyasaya çıkacağı kesin, çünkü Microsoft bir yandan eskilerinin hantal olduğunu bildiği için yapımına giriştiği bu yeni nesil işletim sistemini geliştirirken, bir yandan da Vista’yı ve onun devamı olarak düşünülen Windows 7’yi satmaya devam edecek.

Kaynak: TÜBİDER

AMD’den Dünya Rekoru

AMD’nin Dört çekirdekli AMD Opteron işlemcileri web performansında dünya rekoru kırdı. İki ve dört işlemcili iki ayrı konfigürasyona sahip bilgisayarlar benchmark testlerinde en iyi sonuçları verdi.

SPECweb 2005 benchmark test yazılımlarıyla yapılan testler sonrasında AMD işlemcilerinin kullanıldığı iki farklı konfigürasyona sahip bilgisayar, dinamik web tabanlı uygulamalarda dünya rekoru kırdı.

AMD’nin Opteron işlemcilerinden dört çekirdekli Model 2356 ve Model 8356 ile gerçekleştirilen denemelerde web tabanlı uygulamalar için aşırı yüklenme, sunucu yönetiminin geliştirilmesi, yeni nesil Web 2.0 uygulamaları ve güç tüketiminin en alt seviyelere çekilmesi konusunda ideal bir platform oluşturulduğunu gösterdi.

Sistemler, sunucularda tutulan hizmetler, web tabanlı uygulamalar, intranetler üzerinde kullanılan CRM ve uygulamaları gibi yüksek seviyede performans isteyen ve ağır kullanıcı trafiğine maruz kalınan ortamlar için fiyat ve performans kaygısı duyulmadan işlem görülebilmesi için olumlu sonuçlar doğurdu.

İki işlemcili sistemde HP ProLiant DL385 G5 sunucusu üzerine yerleştirilen Quad-Core AMD Opteron işlemciler kullanıldı. 2.3 GHz’lik Model 2356 işlemcilerin yer aldığı sistem 30007 skorunu alırken, dört işlemcili sistemde ise 43854 değeri alındı. Bu değerler daha önce rekor olarak belirlenen rakamların yüzde 2.5 oranında daha fazlası anlamına geliyor.

Kaynak: TÜBİDER

Magic DVD Copier 4.9

Bu küçük ve faydalı program sayesinde orjinal DVD filmlerinizi kopyalayarak ileride her türlü ihtimale karşı yedeğini alabilirsiniz. Kullanması çok basit. DVD kaydedicilerinizden birine orjinal diski diğerine de boş medyayı koyup GO! düğmesine basmanız yeterli

Programın belli başlı özellikleri

DVD’lerinizi birebir kopyalar
8.5 GB boyutundaki filmlerinizi 4.7 GB’lik DVD lere kaydedilebilecek şekilde sıkıştırabilirsiniz
8.5 GB boyutundaki filmlerinizi 4.7 GB’lik DVD lere kalite kaybı yaşamadan bölebilirsiniz. Bu durumda film 2 ya da 3 diske yazılacaktır
İsteğe bağlı olarak sadece ana filmin kopyası alınabilir
Dilerseniz filmleri hard diske kopyalayabilir ve hard diskteki filmleri yazdırabilirsiniz
Kopyalanan filmledeki bölge korumasını kaldırabilirsiniz.

Programı indirmek için tıklayın

CSS ile HTML Etiketlerini Yeniden Düzenlemek

Daha önceki yazılarımda sayfalarımız için oluşturduğumuz CSS leri aynı ya da farklı sayfalardan nasıl çağıracağımızı ve neden CSS kullanmamız gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. Bu yazıda ise sizlere CSS kullanarak HTML etiketlerini nasıl yeniden düzenleyebileceğimizi göstermeye çalışacağım.

Normalde sayfamızda bulunan bir yazı ya da giriş alanını oluşturduğumuz bir sitil ile aşağıdaki gibi eşleştiriyoruz.

<span class="style1">HayalEt Yazılım</span>

Bu şekilde sayfadaki her öğenin eşleştirilmesi takdir edeceğiniz gibi hem zahmetli hem de zaman alıcı bir işlem oluyordu. Bunlarla uğraşmak yerine sayfamızda kullandığımız HTML Tag yani etiketleri CSS kodunda tanımlayarak; her seferinde fazladan uğraşmaya gerek kalmadan istediğimiz gibi görünmelerini sağlayabiliriz. Şimdi bunu nasıl yapacağımıza bakalım.

Önce aşağıdaki gibi bir kod yazalım ve bunu ornek.html olarak kaydedelim.

<hr />
  Bu bir örnek yazıdır.

Bu da bir örnek paragraftır. Burada paragrafta yazı stilinin nasıl değiştiği gösterilmeye çalışılmıştır. CSS ile genel HTML etiketleri de yeniden düzenlenebilir.
  
<hr />
 <input type="text" />

Burada iki yatay çizgi arasına bir yazı ve bir de paragraf koyduk ve aşağısına da bir metin giriş alanı ekledik. Bu kodu yazarken size tavsiyem Windows Not Defteri gibi basit bir metin editörü kullanmanızdır. Özellikle Dreamweaver gibi gelişmiş web editörleri sayfanın başına otomatik stil kodları ekledikleri için kodunuzda karışıklık olacak ve belki de çalışmayacaktır.

Sayfamzı kaydedip çalıştırdığımızda aşağıdaki gibi görünecektir.

Görüldüğü gibi çok basit ve hiç bir stil yok. Şimdide aşağıdaki kodu yazalım ve bunu ornek.css olarak kaydedelim.

FONT {
     FONT-SIZE: 10px; FONT-FAMILY: Tahoma
}
BODY {
     SCROLLBAR-FACE-COLOR: #ffffff;
     SCROLLBAR-HIGHLIGHT-COLOR: #ffffff;
     SCROLLBAR-SHADOW-COLOR: #cccccc;
     SCROLLBAR-3DLIGHT-COLOR: #cccccc;
     SCROLLBAR-ARROW-COLOR: #cccccc;
     SCROLLBAR-TRACK-COLOR: #ffffff;
     SCROLLBAR-DARKSHADOW-COLOR: #cccccc;
     font-family: Tahoma;
     font-size: 10px;
     color: #666666;
}
TD {
     border-top-style: none;
     border-left-style: none;
     font-family: Tahoma;
     font-size: 11px;
     color: #666666;
}
HR {
     COLOR: #1194FF;
     HEIGHT: 1pt;
     border-top-width: thin;
     border-right-width: thin;
     border-bottom-width: thin;
     border-left-width: thin;
     border-top-style: dotted;
     border-right-style: dotted;
     border-bottom-style: dotted;
     border-left-style: dotted;
     width: 95%;
}
INPUT {
     FONT-SIZE: 8pt;
     COLOR: #000000;
     FONT-FAMILY: Verdana;
     border: 1px double #3a93d0;
     background-color: whitesmoke;
}
TEXTAREA {
     BORDER-RIGHT: #3a93d0 1px solid;
     BORDER-TOP: #3a93d0 1px solid;
     FONT-SIZE: 8pt;
     BORDER-LEFT: #3a93d0 1px solid;
     COLOR: #000000;
     BORDER-BOTTOM: #3a93d0 1px solid;
     FONT-FAMILY: tahoma;
}
SELECT {
     BORDER-RIGHT: #3a93d0 1px solid;
     BORDER-TOP: #3a93d0 1px solid;
     FONT-SIZE: 8pt;
     BORDER-LEFT: #3a93d0 1px solid;
     COLOR: #000000;
     BORDER-BOTTOM: #3a93d0 1px solid;
     FONT-FAMILY: Tahoma;
     background-color: whitesmoke;
}
P {
     border-top-style: none;
     border-left-style: none;
     font-family: Tahoma;
     font-size: 11px;
     color: #000777;
}
.BASLIK2 {
     FONT-SIZE: 8pt;
     FONT-FAMILY: Tahoma;
     font-weight: normal;
     color: #FF6600;
}
.BASLIK3 {
     FONT-SIZE: 8pt;
     FONT-FAMILY: Tahoma;
     font-weight: bold;
     color: #FFFFFF;
}

Burada oluşturduğumuz CSS dosyasına dikkat ettğimizde HTML etiketlerini düzenlemek için kullandıklarımızın etiketlerle aynı ismi taşıdığını görebiliiriz. FONT, TD, HR, SELECT gibi HTML etiketleri burada da aynı adla yazıldı ve özellikleri belirlendi. Metin giriş kutularının renkleri değişti. Yatay çizginin rengi değişti ve düz yerine nokta nokta olması sağlandı. P ile de paragraflar yeniden şekillendirildi vs vs… Şimdi dilerseniz sonucu görelim. Bunu yapmak için daha önceden yaptığımız ornek.html dosyamızın en başına yazacağımız bir kod ile ornek.css dosyamızı çağırmamız gerekiyor. Bu kodun nasıl olması gerektiğinden şu yazımda bahsetmiştim. Neyse lafı uzatmadan CSS çağırma kodumuzu ekleyelim.

	<link rel="stylesheet" href="ornek.css">

Böylece ornek.html dosyamız aşağıdaki gibi olacaktır.

	<link rel="stylesheet" href="ornek.css"></span>

<span style="font-family: Courier New;"><hr>
  Bu bir örnek yazıdır.
   
      Bu da bir örnek paragraftır. Burada paragrafta yazı stilinin nasıl değiştiği gösterilmeye çalışılmıştır. CSS ile genel HTML etiketleri de yeniden düzenlenebilir.
   
<hr>
 <input type='text' /></span>

Her iki dosyayı da kaydedip çalıştırdığımızda sonuç aşağıdaki gibi olacaktır.

 

Gördüğünüz gibi yazıların boyutu küçüldü. Öğelerin renkleri değişti. Artık bundan sonra sayfamızda her paragraf, her metin kutusu ya da yatay çizgi yukarıdaki gibi görünecek.

Bu işte yeni iseniz yukarıdaki CSS kodu size biraz karmaşık görünebilir ancak burada temel mantığı kavramış olmanız önemli. Biçimlendirme komutlarını daha sonra çeşitli kaynaklardan öğrenerek bilgilerinizi zenginleştirebilirsiniz

Yukarıdaki kodda yazılan herşeyi sayfamızda kullanmadık. Örneğin tablo satırlarındaki yazıların biçimleri ya da liste kutularının nasıl değiştiği gibi… Siz sayfanıza bu öğeleri ekleyerek öğelerin nasıl değiştiğini gözlemleyebilirsiniz.

Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da HR ya da P gibi HTML etiketlerinin birebir aynı yazılmasının yanında bizim sayfamız için oluşturduğumuz BASLIK2 ve BASLIK3 gibi sitil kodlarını isimlendirirken önce nokta işaretini kullanmış olmamızdır. Eğer bir HTML etiketini değiştirmeyecekseniz siz de bu kurala mutlaka uymalısınız yoksa kodunuzda sorun çıkar.