Zombi PC Kavramı

Dünyadaki hızlı gelişime en çabuk ayak uyduran zümrelerin başında “hacker” ya da “lamer” diye adlandırılan kötü niyetli kişiler gelir. Bunun nedeni kötü amaçlı hareketlerini gerçekleştirmeleri için keşfettikleri yöntemlerin güvenlik firmaları tarafından hızla etkisiz hale getirilmesidir. Önlem alınan her saldırıdan sonra hackerler bıkıp usanmadan bir yenisini icat ediyorlar.

Her ne kadar bilgisayar korsanlarının çabalarını boşa çıkaracak metotlar geliştirilse de güvenliği fazla önemsemeyen kullanıcıların varlığı kötü niyetli insanların ekmeğine yağ sürmeye devam ediyor.

Eskiden bilgisayara bulaşan zararlı yazılımlar sadece o bilgisayara zarar verebiliyorlardı ancak Internet’in giderek yaygınlaşması saldırganlara daha çok insana zarar verme imkanı sağladı. Günümüzde, bilgisayar korsanları, başkalarının bilgisayarlarına bulaştırdıkları zararlı yazılımlarla yine başka insanlara zarar verebiliyorlar. Bu şekilde yakalanma risklerini minimuma indiren hackerler suçu başkasına yüklemiş oluyorlar.

Yukarıda özetlenen durumdaki bilgisayarlara bilişim literatüründe “Zombi PC” adı veriliyor. Öldükten sonra dirilmiş ve şuursuzca başkalarına saldıran yaratıklar anlamına gelen zombi kelimesi burada da kontrolü başkasının elinde bulunan ve diğer bilgisayarlara saldırıda bulunan PC’ler için kullanılmaktadır. Burada her şeyden önce yanlış anlaşılmaması gereken bir durum var. Zombi haline gelmiş bilgisayarlarda kontrolün tamamı kötü niyetli kişilerin eline geçmiyor; sadece saldırganlar belirli işleri gerçekleştirme yetkisine sahip olabiliyor. Saldırganların ele geçirdiği bilgisayarın sahibinin ise hiçbir şekilde durumdan haberi olmuyor. Böylelikle saldırganlar, masum insanların bilgisayarları aracılığıyla spam gönderebiliyor ya da bankacılık işlemlerinde bulunabiliyor. Suç tespit edilince fatura ne yazık ki zombi bilgisayarların sahiplerine kesiliyor.

“BOTNET” yani “Bot Network” adı verilen ağa bağlı olan ve emirlerini oradan alan zombi bilgisayarların tamamı DDos Atak diye isimlendirilen servis reddi saldırılarını da yaygın olarak kullanmaktadırlar.

Tanınmış güvenlik firmalarından birinden yapılan açıklamaya göre Türkiye’ de, yabancı korsanların eline geçtiği için Internet saldırılarında bulunan Zombi PC sayısı bir buçuk yılda 14 kat arttı. Bundan bir buçuk yıl önce Türkiye; Internet saldırılarında bulunan bilgisayarlar sıralamasında yirmili hanelerde yer alırken şimdi yedinci sırada. Türkiye bugün bir ya da birkaç Bot Network’un parçası haline gelmiş durumda.

Yapılan araştırmalara göre bu artışın en büyük nedenlerinden biri Türkiye’de ADSL hizmetinin devreye girmesiyle statik IP sayısının çoğalması. Sabir IP kavramının yanına yüksek hız ve bilinçsiz kullanıcılar de eklenince kötü niyetli kişiler için bulunmaz bir fırsat doğuyor.

Bir diğer neden ise bilgi-işlem yöneticilerinin sunucu bilgisayarların (server) güvenliğini sağlarken istemci (client) bilgisayarların güvenliğine yeterli önemi vermemeleri olarak gösteriliyor. İstemcilerin imajı alınarak gerektiğinde bilgisayarların kurtarılabileceği düşüncesi hackerleri bu tip bilgisayarlara yönlendiriyor. Bütün bunlar da gösteriyor ki artık bilgisayarların güvenliğini sağlamak için sadece anti virüs programları yeterli olmuyor.

Bilgisayarların zombi haline gelmemesi için bir virüsten korunma yazılımı mutlaka olmalıdır. Ayrıca sık sık program güncellenmelidir.

Bunun yanında, bir güvenlik duvarı ve trojan, casus yazılım önleyici programlar da kurulmalı ve güncel olup olmadıkları belirli aralıklarla kontrol edilmelidir. Tüm güvenlik yazılımlarının yanında ayrıca işletim sistemin güncel olması da büyük önem taşımaktadır.

İşletim sistemi ve güvenlik yazılımlarının güncel olması sorunu büyük ölçüde önleyecekmiş gibi görünse de bilgisayarda kurulu diğer programların da (medya oynatıcısı, grafik tasarımı gibi) güncel olmaları gerekmektedir. Bazı durumlarda güvenlik yazılımını aşamayan bilgisayar korsanları; sıradan programların güvenlik açıklarından faydalanmayı tercih edebiliyorlar.

Görülüyor ki bilgisayarları riske atmamak için sadece gerekli yazılımları kurmak yeterli olamayabiliyor. Aynı zamanda güncellemelere de büyük önem vermek gerekiyor. İlk bakışta bu önlemler çok zahmetli gibi gözükseler de sonradan ortaya çıkabilecek durumlarla kıyaslandığında aslında harcanan çabanın göz ardı edilebileceği ortaya çıkacaktır. Bir gün başkasının işlediği bir suçtan dolayı sorumlu tutulmaktansa bilgisayarların güvenliği için emek sarf etmek kullanıcıların yararına olacaktır.

Süper Kahramanlar

Hiç dikkat ettiniz mi ama bu süper kahramanlar hep amerikalı. Zaten bütün uzaylılar da amerikaya iner, ilk orası işgal edilir. Neyse süper kahramanlara geri dönelim. Bunlar zaten bütün gün insanlığı kurtarmakla (!) meşgul; peki işlerine yarayacak ekipmanları kim üretiyor. Bazıları zeki ona eyvallah ta bazıları da “batman” gibi zengin. Parayla bilgi mi satın alınırmış canım. Mesela bizdeki zengin gençler bırakın insanlığı kurtarmayı “Bağdat Caddesi”‘nde gezmekten gazete sayfalarını çevirmeye vakit bulamıyorlar.

Tekrar süper kahramanlara dönecek olursak; hadi zekiler, zenginler, becerikliler ve de iyi kalpliler hadi bunları da yutalım. (Bu arada dikkat edin x-men hariç tüm süper kahramanlar özel güçlere sahipken süper kötüler ya mal varlıkları ya zekaları ve teknolojiyi iyi kullanmaları ya da uzaylı olunca süper kötü oluyorlar. x-men bunu farketmiş ve iyilere de kötülere de süper güçler dağıtmış alkışlıyorum onu.) ama bunların hepsi de terzi mi yahu? Kim dikiyor bunların kıyafetlerini? Başkaları dikse deşifre olacakları için her halde yine kendileri dikiyolardır. Vay on parmaklarında on marifet.

Bi de hepsi zaten süper güçlere sahip değilmiş gibi kaslarını da gösterip hava atmak için daracık taytlar giyerler. Arka tampon fazla meydana çıkmasın diye bi de pelerin örterler yani o estetik için değil kim vurduya gitmemek içindir.İçlerinde en cesur spiderman o giymiyo.

Sağlıcakla…

Bedava Ücretli Yazılımlar

Evet arkadaşlar şimdi size çok beğendiğim bir siteden bahsedeceğim. http://tr.giveawayoftheday.com/ adresinden ulaşabildiğiniz bu harika sitede shareware yazılımları 24 saat içinde ücretsiz olarak indirebiliyorsunuz.

Temel olarak site şu şekilde çalışıyor. Her gün bir program belirleniyor ve 24 saatliğine kullanıcılara ücretsiz olarak sunuluyor. Sayfada söz konusu programı indirmek için kalan zaman da gösteriliyor. Bu şekilde programı indiren ve talimatları uygulayanlar normal şartlar altında para ödenerek kullanılması gereken yazılımları promosyon olarak ücretsiz kullanabiliyorlar.

24 saatin bitiminde artık programı indirme işlemi sona eriyor ve başka bir programı indirmek için gereken link veriliyor. Sitede daha önceki günlerde indirime sunulmuş programlar da listeleniyor. Bu programları indiremiyorsunuz ancak açıklamalarını okuyabiliyorsunuz. Eğer listedeki programlara ihtiyacınız varsa ve indirme süresi bittiyse satın almanız gerekiyor.

Site, bu hizmetiyle kendini çok tanıtma imkanı bulamayan yazılım ve yazılımcıların da reklamını yaparak takdirimi kazandı. Chip dergisinin desteklediği siteyi aralarında Türkçe’nin de olduğu 10 farklı dilde kullanabiliyorsunuz ancak ben direk Türkçe linkini verdim.

http://tr.giveawayoftheday.com/

CloneDVD

Bu köşede her ne kadar ücretsiz programlara yer verecek olsam da arada bazen işinin hakkını veren programlardan da söz etmeyi düşünüyorum. Shareware olan ve 69,95’lik bir fiyat etiketine sahip olan CloneDVD programı gerçekten de bir çok kişinin ihtiyacı olabileceğini tahmin ettiğim bir program.

CloneDVD sayesinde yedekleme amaçlı orjinal DVD filimlerinizi kopyalayabiliyorsunuz. Programın emsallerinden farkı ise filimlerinizi DivX formatına çevirmeden Direk DVD olarak kopyalayabilmesi. Menüler, sesler ve altyazılar aynen orjinal diskinizdeki gibi aktarılıyor. Dilerseniz kopyanızda yer almasını istemediğiniz altyazı ya da sesleri çıkarabiliyorsunuz böylece standart DVD boyutu olan 4 GB üstü DVD filmlerinizin boyutunu düşürerek yazabiliyorsunuz. CloneDVD artık günümüzde sık sık karşılaştığımız 8.5 GB lik filmleri de rahatlıkla 4 GB kapasiteli disklere yazabiliyor. Kopyalarınızı ister imaj olarak isterseniz de doğrudan diske yazabiliyorsunuz.

Programın bir diğer artı özelliği de Türkçe desteği sunması ayarlar menüsünden dil seçeneği altında bulunan Türkçe’yi seçtiğiniz zaman programı kendi dilimizde kullanabiliyoruz kopyalama motoru olarak ben nero engine seçeneğini tavsiye ederim. Şayet başarısız olursa diğer seçenekleri de deneyebilirsiniz.

Daha sonra yine DVD filimlerinizin kopyasını almanıza yarayan, farklı ücretsiz bir program tanıtmaya çalışacağım. Size her iki programı da bilgisayarınızda bulundurmanızı öneririm; çünkü bazen diğerinin yazamadığını öteki yazabiliyor. “Nasıl Yapılır” bölümünde CloneDVD’nin nasıl kullanıldığına da değinmeyi düşünüyorum

CloneDVD’yi indirmek için tıklayın

CloneDVD web sayfası

7 Milyon Öğrenci e-Posta Alıyor

TTNET, Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü, öğrencilere e-posta ve TTnetVitamin Yarışması protokolü imzalandı.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yeni müfredata göre atılımlar yaptıklarını söyledi. TTnetVitamin projesinin de bu anlamda atılmış bir adım olduğunu kaydeden Çelik, “Derslerde vitamin olacak bir proje bu program. Yeni müfredata uygun hazırlanan, eğlendirirken öğreten bir program. Öğrenciler oyun oynayarak öğrenecekler” dedi. Programın Türk Telekom tarafından hazırlandığını ve Milli Eğitim’e hediye edildiğini kaydeden Çelik, programın değerinin ise 30 milyon dolar olduğunu açıkladı. Çelik, programdan yararlanan öğrenci sayısının artırılması için de TTnetVitamin Yarışması’nı düzenlediklerini anlattı.

Çelik, bu projenin bir ayağının da yine TTnet tarafından sağlanacak olan her öğrenciye e-posta adresi olduğunu belirtirken, bu proje ile de öğrenci-öğretmen ve veliler arasında iletişimin hızlı ve güvenli bir şekilde sağlanabileceğini anlattı.

Protokolü imzalanan her öğrenciye bir e-posta adresi projesi ile 2008-2009 eğitim döneminde 4 ve 5. sınıf öğrencilerine toplam 2,5 milyon e-posta adresi verilecek. 3 yıl içerisinde 4-8. sınıflar arasındaki 7 milyon öğrenciye ve tüm ilköğretim öğretmenlerine e-posta adresi verilmiş olacak. TTnetVitamin programı ise tüm öğrencilerin eğlenirken öğrenmesini sağlayacak bir proje. Yeni müfredata göre hazırlanan bilgi oyunlarının olduğu programda, ayrıca görsel temalarla eğlenceli öğrenme sağlanıyor.

Kaynak BTHaber

Faydalı Programlar

Bazen yapmak için çok fazla zaman harcadığımız işleri küçücük bir program göz açıp kapayana kadar yapıverir. Ya da bir sürü para isteyen ticari yazılımlar kadar maharetli ücretsiz yazılımlar gözümüzden kaçıverir.

Burada bu türden keşfettiğim programları paylaşmaya çalışacağım. Seçeceğim programlarda freeware yani ücretsiz olanlara öncelik vermeyi düşünüyor olsam da arada ücretli programlardan da bahsedeceğim. Umarım işinize yarayacak programları seçebilirim.

Nasıl Yapılır?

Bu başlık altında zamanında beni uğraştıran ve sonunda çözdüğüm sorunlar ve kullanıcıların forumlarda en çok sordukları problemlerin çözümü gibi faydalı bilgileri yazmaya çalışacağım

Bir DVD filmi kopyalayarak yedek almak, audio cd’lerden mp3 yapmak gibi faydalı bilgileri eklemeyi düşünüyorum

Visual C# Öğrenmeye Başladım

Evet arkadaşlar hafta sonunun 19 Mayıs ile birleşmesinden dolayı 3 günlük bu uzun tatilde aklıma bir şey takıldı. Kendi kendime dedim ki “Php ve MySQL biliyorum. Bu ikisiyle ne kadar karışık olursa olsun bi şekilde web sayfası hazırlayabiliyorum. Yaptığım sayfaları süsleyecek kadar photoshop ve fireworks kullanabiliyorum. O zaman biraz web programcılığına ara verip direk programcılık alanında da kendimi geliştirsem hiç fena olmaz.”

Yaptığım araştırmalar sonunda Visual C# öğrenmeye karar verdim. Çünkü ayrıca bir arayüz hazırlamak gerekmiyor. Kendi GUI’si var. Daha önceden Visual Basic deneyimim olduğu için de öğrenmem daha kolay ve hızlı olacak. Web ile uğraşmak iyi güzel ama bazı basit ihtiyaçlarımı kendi yazdığım programlarla karşılamak güzel olur diye düşünüyorum.

Hafta sonu biraz baktım ve gerçekten Visual Basic’e çok benziyor hafızam beni utandırmazsa bu sürecin rahat geçeceğini söyleyebilirim.

Neyse umarım bu iş benim için hayırlı olur.

Dünya İletişiminin Geleceği Türkiye’de Tartışılacak

Dünya telekomünikasyon sektörüne yön veren devler, Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü Kutlamaları nedeni ile Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer’in ev sahipliğinde 22-23 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenecek 3. Karadeniz ve Hazar Düzenleyici Konferansı’nda buluşacak.

 Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Salih Usar ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği Genel Sekreteri Dr. Hamadoun I. Toure’nin de katılacağı konferans, 5 oturumda gerçekleştirilecek. Başkanlığını, Telekomünikasyon Kurulu 2. Başkanı Galip Zerey’in yapacağı işletmecilerin bilgi toplumu perspektifi konulu oturuma, Türk Telekom Genel Müdürü Dr.Paul Doany, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Vodafone Grup Doğu Avrupa Bölgesi ve Türkiye CEO’su Ian Gray ve Avea CEO’su Cüneyt Türktan katılacak. Başkanlığını ITS Başkanı Erik Bohlin’in yapacağı telekomünikasyon düzenleyici politikasında küresel eğilimler konulu oturumda ise OECD Telekomünikasyon ve Bilgi Politikaları Bölümü Başkanı Dimitri Ypsilanti, ITU-BDT Düzenleyici ve Piyasa Ortamı Birimi Yöneticisi Susan Schorr, Avrupa Komisyonu, Bilgi Toplumu ve Medya Genel Müdürlüğü Direktörü Dr. Bernd Langeheine, Colombia Üniversitesi, Tele-Information Enstitüsü Direktörü Prof.Eli Noam, University of Warwick Business School’dan Prof. Martin Cave konuşmacı olacak.

 Yoğun program
 
Başkanlığını Arnavutluk Düzenleyici Kurumu Eski Başkanı Hydajet Kopani’nin yapacağı Karadeniz ve Hazar Bölgesi’nde düzenleyici gelişmeler konulu oturuma Romanya Düzenleyici Kurumu Başkanı Dan Georgescu, Telekomünikasyon Kurumu Kurul Üyesi Ahmet Hamdi Atalay, Gürcistan Ulusal Haberleşme Komisyonu İzleme Dairesi Başkanı Mikheil Gotoshia, Azerbaycan Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı Daire Başkanı Alyar Tamirov, Kazakistan Haberleşme ve Enformasyon Ajansı Başkan Yardımcısı Askar Bishigayev, Ukrayna Ulusal Haberleşme Düzenleme Komisyonu Başkanı Volodymyr Zvieriev katılacak. Başkanlığını AGCOM Başkanı, ERG Eski Başkanı Roberto Viola’nın yapacağı sabit geniş band uygulamaları ve gelişmeler konulu oturumda da, Mısır Düzenleyici Kurum Başkanı Dr.Amr Badawi, ANACOM Başkanı Jose Manuel Amado da Silva, Bundesnetzagentur ve Avrupa Düzenleyiciler Grubu Uluslararası Faaliyetler ve Kuruluşlarla Koordinasyon Yöneticisi Dr.Annegret Groebel yer alacaklar. Başkanlığını Telekomünikasyon Kurul Üyesi T. Ayhan Beydoğan’ın yapacağı sabit geniş band uygulamaları Türkiye örneği başlıklı oturuma ise TTNet Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, Borusan Telekom Genel Müdürü Mehmet Başer, Doğan İletişim Genel Müdürü Fazıl Esen, Koç.net Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca ve Tellcom Operatör İlişkileri ve Regülasyon Genel Müdür Yardımcısı Olgu Dinçoğlu katılacaklar. 
 
Hürriyet

Kablosuz Internet Güvenliği

Dial-Up yani çevirmeli bağlantıların yerini, ADSL ve diğer geniş bant alternatiflerinin almasıyla hızlı ve kaliteli Internet,  düşük fiyatlarla kullanıcıların kolayca elde edebileceği hale geldi.

ADSL teknolojisinin devreye girmesiyle Internet’e yüksek ücretlerle düşük hızda girme dönemi artık tarih oldu.

Uygun modemleri alarak  geniş bandın keyfini süren kullanıcılardan bazıları aynı apartmanda oturduğu tanıdıklarıyla mevcut bağlantılarını paylaşarak her ay ödedikleri fatura bedelinden tasarruf etmeyi keşfettiler ancak söz konusu bu durumun suç teşkil ettiğini ya düşünmediler ya da bilmezlikten geldiler.

Aslına bakılırsa bu durum orijinal bir filmi kopyalayarak bir arkadaşa vermeye benzer. Satın alınan hizmet, bir başkasıyla paylaşıldığından dolayı; diğer kullanıcı kendisi için yeniden Internet hizmeti almaya gerek duymayacaktır.

Diğer taraftan ortak Internet kullanımında bağlantı paylaşılabilse bile sorumluluk sadece hizmetin resmi sahibine ait olacaktır. Bağlantıyı paylaşanlardan birisinin illegal bir harekette bulunması halinde yapılacak bir takibatta sorumluluk tamamen bağlantı sahibine ait olacaktır. Söz konusu kişi durumun kendisinden değil de hizmeti paylaştığı diğer kişiden kaynaklandığını söylerse zaten yasak olan bu eylemini kabul ettiği için büsbütün zor durumda kalacaktır.

Kullanıcıların çoğu bağlantılarını paylaştıkları kişileri tanıdıklarını ve söz konusu ortaklarının yasal olmayan işlerde bulunmayacağını düşünebilirler ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta ortaya çıkıyor. İnsanlar, bilgisayarlarının daha önceden bulaşmış zararlı bir yazılım yüzünden kötü niyetli kişiler tarafından yasa dışı olarak kullanılabileceğini de düşünmelidirler.

Bilinçli bir şekilde bağlantılarını paylaşan insanların yanında bir de sahip oldukları Internet’in başkaları tarafından izinsiz olarak kullanıldığından habersiz olan kullanıcılar da var…

Özellikle kablosuz bağlantılarda karşılaşılan izinsiz paylaşım çok daha fazla risk içermektedir. Her şeyden önce ağa dahil olan kimse ağ sahibinden izin almadığı için yasa dışı bir eylemde bulunmuş olur. Daha en baştan böyle bir tavır sergileyen kişinin kablosuz ağın sahibinin bilgisayarını tehdit etmesi, zararlı yazılım bulaştırması ve ağdaki diğer bilgisayarlarda bulunan bilgileri çalması hiç de uzak bir ihtimal değildir.

Bilindiği gibi bir çok hacker yaptıkları illegal işlerden dolayı yakalanmamak için başkalarının ağlarından Internet’e erişirler. Böylece yapılacak bir soruşturmada IP numarasını takip edecek yetkililer, asıl suçlu yerine; masum bir kullanıcıya ulaşacaklardır.

İstenmeyen bu tip durumlarla karşılaşmamak için kullanıcıların uygulayabilecekleri birkaç küçük önlem büyük ölçüde yeterli olacaktır.

Her şeyden önce modemin, varsa kablosuz ağ (Wireless LAN) özelliği kullanılmadığı zamanlarda kapatılmalıdır. Böylece istenmeyen kişiler ağa giremeyecek ve kablosuz Internet’ten yararlanamayacaklardır.

Wireless özelliğinin kullanılabilmesi için kurulan ağa bir ad verilir. Eğer kullanıcı sonradan bir ad vermediyse ağın adı modemin marka ve modeline göre belirlenmiş varsayılan bir isim olur. Çevrede kablosuz ağlara sızmak isteyen kişiler bu isimleri görerek bahsi geçen ağlara bağlanmaya çalışırlar. Bu durumu önlemek için modemin ayarlarından ağın isminin yayınlaması özelliği devre dışı bırakılmalıdır. Bu işlemden sonra artık ağa bağlanmak isteyen kişi ağın adını bilmek ve yazmak zorunda kalacaktır.

Kablosuz ağdan yararlanabilecek bilgisayar ve palm gibi cihazların donanımsal olarak bir MAC numarası vardır. Modem ayarlarından izin verilmek istenen aygıtların MAC adresleri ilgili yere yazılarak sadece belirtilen aygıtlara erişim izini verilebilir.

Kablosuz ağa atanacak şifrelerde büyük ölçüde etkili olacaktır. Böylece Internet kullanmak isteyen kişi ağa bağlanmak için gerekli olan şifreyi yazmadıktan sonra hiçbir işlem yapamayacaktır.

Yukarıda sözü edilen önlemleri uygulayabilmek için her marka ve model modemde uygulanması gereken adımlar birbirinden farklılık gösterebilir. Bu nedenle modemin kullanma kılavuzu veya web sayfalarındaki destek bölümlerine baş vurulması kullanıcıların işini büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.

En son olarak da ağ durumunu izleyebilen bir güvenlik duvarı yazılımı kullanılarak mevcut ağa sızma girişimleri fark edilerek gerekli önlemler alınabilir.