Microsoft’tan Kendisini Filtreleyene Dava

Microsoft’un politikası değişiyor mu? Şirket, MSN filtresi yazan bir firmaya dava açıyor. Hollanda’da Carola Eppink ismindeki bir firma, geliştirdiği MSN filtresi nedeniyle Microsoft tarafında dava edildi. Çocukların internet alışkanlıklarını denetlemek ve kontrol etmek amacıyla çıkartılan bu filtre, şirketin canını yakabilir. Microsoft tarafından yapılan duyuruda, bu davanın ürün adı ve internet alan adlarında MSN isminin kullanılmasını engellemek için açıldığının altı çiziliyor.

Şirketin ortaklarından Gerard Ghazarian, yazılımın isminin ilk başta MSNLock olduğunu, ama Microsoft’un baskıları nedeniye programın adını Benzoy olarak değiştirdiklerini söylüyor. Ghazarian, Microsoft’un yetişkinlere yönelik bazı siteler de dahil olmak üzere MSN adını kullanan başkalarını dava etmediği halde kendilerini neden dava ettiğini de merak ediyor. Piyasada içinde MSN adı geçen onlarca yazılım mevcut. Şimdi akla gelen soru şu: Acaba Microsoft diğer firmalar için de aynı uygulamaya devam edecek mi?

Kaynak GlobalAdres

Photoshop’ta Seçim Araçları

Photoshop’ta yapılacak işlemlerin neredeyse hemen hemen hepsi için önceden bir seçim yapmak gerekmektedir. Bu nedenle ilk derste doğru bölgeleri seçebilmemiz için gerekli araçları tanıtacağız. Tabi burada amacımız sadece araçları tanıtmak olduğu için çok fazla ayrıntıya girmeyeceğiz. Her araca zamanı geldiğinde detaylı olarak değineceğiz.

Seçim işlenlerini genelde programı ilk açtığımızda eğer bir değişiklik yapmamışsak solda bulunan araç kutusundan yapabiliyoruz.

Marquee Tool

En sol üstte bulunan Marquee araçları Photoshop’un en basit ve en temel seçim araçlarıdır. Burada varsayılan olarak Dikdörtgen seçim aracı ayarlıdır. Yuvarlak yani elips ile çizgi seçim araçlarını seçmek için dikdörtgen seçim aracı kutusunun üzerine giderek farenin sol tuşuna basılı tutun. Böylece alt kategoriler de listelenecektir.

Burada bir önemli nokta var. Dörtgen ve elips araçlarda farenizi sürükleyerek istediğiniz alanı rahatça seçebilirsiniz ancak tam bir yuvarlak ya de kare seçim yapmak için farenizi seçim yapmak için sürüklerken klavyenizdeki “SHIFT” tuşuna basılı tutun.

Lasso Tool

Lasso yani kement seçim araçları marquee araçlarına göre daha pratik ve spesifik seçimler yapabilmemizi sağlar. Marquee araçlarının altında bulunan kement araçları kutusunun üstünde farenin sol tuşuna basıp bekleyince alt kategorilerin açıldığını göreceksiniz.

Burada Lasoo tool ile fare ile özgürce belirleyeceğiniz bir alanı seçebilirsiniz. Örneğin bir “Z” harfi ya da kalp şeklinde bir alan çizerek seçilmesini sağlayabilirsiniz.

Polygonal Lasso Tool adında da anlaşıldığı üzere poligonik bir seçim yapabilmeye olanak verir. Böyle ilk tıklamadan sonra her tıklanılan bölgeye düzgün bir çizgi çekilir. Böyle istediğiniz kadar tıklayarak dümdüz kenarlara sahip değişik şekiller çizerek seçebilirsiniz. En son yaptığınız tıklama ve seçimi iptal etmek için “Delete” tuşuna basabilirsiniz. Her basışınızda sondan başa doğru yaptığınız tıklamalarsilinecektir. Başlangıç noktanıza gelerek ya da çift tıklayarak ki o zaman program seçimi otomatik tamamlar, seçim işleminizi gerçekleştirebilirsiniz.

Magnetic Lasso Tool ise photoshop ile uğraşanların en sık başvurduğu seçim araçlarından biridir. Özellikle kontrastın fazla olduğu alanlarda bir objeyi bu araçla seçebilirsiniz. Düşünün arrkada bir çimen ve gökyüzü manzarası bulunan bir resimde kırmızı bir araba var. Magnetic Lasso ile arabanın istediğimiz bir sınır noktasına yani çimen veye gökyüzü ile birleştiği noltaya tıklar ve fareyi arabanın çizgileri doğrultusunda gezdirirsek; lasso aracı hemen ilgili yerlere yapışarak işimizi büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Eğer renkler birbirine yakınsa lasso bazen yanlış yere yapışabilir. O zaman “Delete” tuşuna basark biz uygun bir yere tıklamalıyız. (Ara sıra sizin de tıklama yapmanızda fayda var.)  Daha sonra başlangıç noktasına gelerek ya da başlangıç noktasına yakın bir yerde çift tıklayarak seçim işlemini tamamlayabiliyoruz.

Magic Wand ve Quick Selection

Quick Selectin aracı renklere göre birbirinden ayrılan bölgeleri seçme de yardımcı olur. Örneğn bir reklam afişi düşünün. Beyaz arkaplan üzerine hazırlanmış bu afişte dört tane kare var ve karelerin birinin içinde bir sokak resmi var. Siz bu sokak resmini seçmek için dörtgen seçim aracını kullanabileceğiniz gibi; hızlı seçim aracını da kullanabilirsiniz. Üstelik bu işlem dörtgen seçim aracına göre çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşir. Dörtgen de ilgili alanı seçim aracının içine oturtmak zorunda kalacaksınız fakat hızlı seçim aracında seçmek istenen bölgede herhangibir yere tıklamak yeterli. Böylece araç seçmesi gereken yerin beyaz alan içinde kalmış olan resim olduğunu hesaplayabiliyor.

Magic Wand tool gerçekten de tam bir sihirli değnek. Görevi tıklanan bölgedeki renk ile aynı renge sahip alanı seçmek. Eğer tolerans değeri artırılırsa yakın renkleri de seçebilir. Örneğin mavi bir gökyüzü ve çimen resmi düşünün eğer söz konusu araçla gökyüzünün herhangibir yerine tıklayacak olursanız bütün gökyüzünü seçebilirsiniz.

Seçim konusuna ilerde çok daha ayrıntılı bir şekilde değineceğiz. Şimdilik bu kadarı işimizi görecektir. üstelik daha sonra resimlerle birlikte hangi aracı nerede kullanmanız gerektiğine dair bilgiler de bulacaksınız.

İnternetin fikir babası: YouTube’u yasaklamayın

14 Mayıs 2008 – SuperCOM Telekomünikasyon Fuarı’nda konuşmacı olacak Türkiye’ye gelen internetin fikir babası Profesör Leonard Kleinrock NTV’ye internet macerasını anlattı ve Türk yetkililere mesaj verdi: “YouTube’u kapatmayın, bırakın insanlar kendileri değerlendirsin.”

Prof. Leonard Kleinrock daha 6 yaşındayken kendi radyosunu yaptı. 29 Kasım 1969 yılında da Kleinrock sayesinde İnternet ilk kelimelerini konuştu. “packet-switching” teknolojisini icat eden ve bilgi dolaşımını mümkün kılan sistem üzerinde önemli çalışmaları bulunan Kleinrock, SuperCOM Telekomünikasyon Fuarı’nın özel konuğu olarak Türkiye’ye geldi. NTV’ye internet macerasını anlatan Kleinrock “Milyarlarca insana ulaşacağını hiç düşünmemiştim” dedi.
 
Prof. Kleinrock şöyle devam etti: “6 yaşındayken kristal radyonun nasıl yapıldığıyla ilgili bir makale okudum. Çok paramız olmadığından dolayı babamın eski usturasını ve bir kurşun kalem aldım. Boş tuvalet kağıdı rulosunun çevresine bir tel sardım, bu tel iletken olarak görev yaptı. Evimizin sokağında bir şeker dükkanı vardı. Oradan da bir telefon ahizesi çaldım. Pil ve elektrik kullanmadan radyo istasyonundan müzik dinleyebilmeyi başardım. Hayatımı değiştiren an işte buydu.”
 
İNTERNET FİKRİNİ İLK BAŞTA ÇILGINCA BULDUM
 
“Bir gün bilgisayarların sadece teknisyenlerle değil birbirleriyle de konuşacaklarını biliyordum. Telefon yetersiz kalıyordu, bu yüzden yeni bir teknoloji yaratmak gerektiğini fark ettim. İlk başlarda bana kimse inanmadı. Özellikle de telefon şirketleri, çünkü onlar gelirlerini sesten sağlıyor. Bugün ise sesler bilgisayarlar aracılığıyla gönderilebiliyor. Ben sistemi kurarken sosyal boyutunu hiç düşünmemiştim. Bir gün milyarlarca insana ulaşacağını tahmin bile etmemiştim.”
 
BİLİŞİM SUÇLARI BENİ ÇOK RAHATSIZ EDİYOR
 
“Pornografi ve kimlik hırsızlığı… Beni en çok rahatsız eden kimliği kolay belirlenemeyen kişilerin interneti kötü amaçla kullanması… 20 yıl önce hiçbir sorun yaşanmıyordu. İnternet tüm dünyaya yayıldıktan sonra kim oldukları kolay kolay tespit edilemeyen ayrı bir topluluk oluştu. Eskiden sadece hacker’lar vardı, şimdi durum çok daha ciddi.”
 
TÜRKİYE’DE YOUTUBE’UN KAPATILMASI SAÇMA
 
“İnternet sitelerini kapatmak kesinlikle çok yanlış. Çünkü ne kadar kapatırsanız, o kadar dikkat çeker. Zaten bu sitelere girmenin birçok yolu var. Kapatanlara sesleniyorum: Bırakın eğitimi ve zekası olan insanlar, durumu kendileri değerlendirsin.”
 
PACKET SWITCHING NE ANLAMA GELİYOR?
 
“Bu sorunun cevabını şöyle özetleyebilirim: Packet switching internet üzerindeki bir data taşıma metodu. Bu iletim yönteminde, kanal üzerinde gönderilecek olan bilgiler paketlere konularak iletiliyor. Bu sisteme paket anahtarlama diyoruz. Paket anahtarlamada veriler parçalara ayrılıyor ve bu parçalar da verinin nereden geldiği ve nereye gitmekte olduğu bilgiler yer alıyor. Aynı hat üzerinden değişik adreslere giden veriler taşınabiliyor. Verinin paketler halinde yollanmasının bir avantajı ise herhangi bir şekilde hattın bir veya birden fazla kullanıcıya tahsis edilmemesidir. Yani hat kullanıcı tarafından kullanılmadığı zamanlarda başka kullanıcılar tarafından kullanılabilmektedir.”
 
Sena Kiper
NTV MSNBC
İstanbul

Telekom IPTV ihalesi SeaChange’in

14 Mayıs 2008 – TV, bilgisayar, DVD/VOD ve telefonu tek bir platformda birleştiren IPTV altyapı ihalesi sonuçlandı.

Türk Telekom IPTV ihalesini Amerikan SeaChange International Inc. firması liderliğindeki iş ortaklığı kazandı. 2008 yılı sonunda hizmete sunulması planlanan IPTV ürününün önemli bir parçası Türk mühendisler tarafından gerçekleştirilecek.
 
Türk Telekom’dan yapılan yazılı açıklamada, TV, bilgisayar, DVD/VOD ve telefonu tek bir platformda birleştiren IPTV altyapısı için Türk Telekom tarafından açılan projenin ihalesinin sonuçlandığı ve ihaleyi SeaChange International Inc. firması liderliğindeki iş ortaklığının kazandığı, SeaChange’nin söz konusu IPTV platformunu orta vadede bir Türk Telekom şirketi olan Argela ile geliştireceği kaydedildi. 
 
Argela’nın projede önemli bir rol üstlendiği belirtilen açıklamada, bu çalışmada SeaChange firmasının alt yüklenicisi olarak görev yapacak Argela’nın, SeaChange ile geliştirmekte olduğu yeni nesil “middleware platformu” ile projenin hayata geçilmesinde önemli rol oynayacağı vurgulandı. 
 
2008 yılı sonunda hizmete sunulması planlanan IPTV ürününün önemli bir parçasının Türk mühendisler tarafından gerçekleştirileceğine işaret edilen açıklamada, Argela’nın bu projede sorumlu olacağı “middleware platformu”nun, IPTV abonelerinin TV yayınlarını internet üzerinden izleyecekleri, istedikleri filmleri kiralayabilecekleri, oyun, bankacılık, video konferans gibi interaktif işlemler ve daha birçok uygulamaları kullanabilecekleri ortamı sağlayacağı, SeaChange’nin ise geliştirilecek bu middleware’nin entegrasyonundan sorumlu olacağı bildirildi. 
 
Argela ve SeaChange’nin, Türk Telekom IPTV projesi ile başlayan birlikteliklerini daha kapsamlı ve uzun vadeli bir ortak girişim anlaşması ile genişlettikleri belirtilen açıklamada, her iki firmanın deneyim ve pazarlarını uluslararası platformda paylaşacak güç birliğini oluşturdukları, bu çerçevede Türk Telekom için kurulacak IPTV platformunun dünya pazarına açılmasının hedeflendiği aktarıldı. 
 
İlk aşamada 1 milyon müşteri kapasitesi ile kurulacak altyapının talebe bağlı olarak genişlemeye müsait olacağı kaydedilen açıklamada, kurulacak IPTV altyapısının TV Yayını, isteğe bağlı içerik yayını, kişisel içerik kaydı, canlı yayını durdurma, gecikmeli yayın izleme, izle ve öde gibi hizmetlerin yanı sıra internet, oyun, sohbet, anında mesajlaşma, SMS, e-posta, çevrim içi oylama gibi interaktif servisler, görüntülü iletişim, içerik barındırma, reklam ekleme, kişiselleştirilmiş reklam ve ebeveyn kontrolü hizmetlerini vermeye uygun şekilde oluşturulacağı belirtildi.
Kaynak: DÜNYA

Photoshop Öğreniyoruz

Photoshop günümüzdeki en gelişmiş grafik işleme programı dersek çok abartmış olmayız herhalde. Bu marifetli programla isterseniz fotoğraflarınızı düzenleyebiliyor isterseniz de logo banner gibi grafik çalışmaları üretebiliyorsunuz. Hatta bir web sayfasını bile hazırlayabiliyorsunuz.

Ben de bu güzel programda edindiğim nacizane bilgilerimi paylaşarak herkesin Photoshop’u öğrenmesine yardımcı olmak istedim. İlk önce menülerden başlayıp daha sonra basit işlemlerin nasıl yapıldığı ile devam etmeyi düşünüyorum. Daha sonra ise bazı püf noktalarını yazmayı planlıyorum.

Umarım burada yazacaklarım size yardımcı olur.

CSS Hakkında Kısa Bilgi

Web teknolojileri gün geçtikçe daha çok gelişiyor ve webmasterlara daha fazla esneklik sağlıyor. Önceleri sadece yazılar ve bir kaç adet resimden oluşan web sayfaları günümüzde zengin içerikleriyle göz dolduruyor.

Yukarıda söylediğim esnekliğin en temel sağlayıcısıdır CSS. Artık koca bir sayfayı tamamen CSS ile yapmak mümkün. Böylece istediğiniz elemanı istediğiniz yere yerleştirebilme imkanına sahip oluyor; sayfanız için birden çok tema yaratabiliyorsunuz. En önemlisi CSS sayesinde sayfanız bir bütünlüğe kavuşuyor. Böyle CSS içinde oluşturduğunuz “style” öğelerinden birinde yaptığınız bir değişklikle o style’a bağladığınız herşeyi bir kerede ve zahmetsizce değiştirebiliyorsunuz. Aslında CSS o kadar zengin bir kavram ki burada marifetlerinin hepsini yazmak çok zor; çünkü mutlaka birkaç tanesini unutacağıma eminim. Bunun yanında şu anda bilmediğim daha sonra hep beraber öğreneceğimiz özellikleri de düşünürsek iş içinden iyice çıkılmaz bir hale geliyor.

CSS’ye böyle çok basit bir giriş yaptım. Bundan sonra adım adım öğrendiklerimi sizinle paylaşmaya çalışacağım. Umarım ihtiyaç duyan herkesin faydalanabileceği bir yazı dizisi olur.

Uzun Bir Aradan Sonra

Tam da bu blog işine alışmışken ücretsiz hostumun artık bu işi durduracağını öğrendim. Ben de adam gibi ücretsiz bir host bulana kadar bekledim ve şimdi http://www.000webhost.com/ adresini keşfettim. Eğer siteden bir gelir elde etmeye başlarsam ücretli bir hosta geçmeyi düşünüyorum.

Artık sizlere CSS ve photoshop konularında yardımcı olacak yazılar yazmaya çalışacağım. Aslında beraberce öğreneceğiz demek daha doğru olur sanırım.

Yine ve yeniden merhaba..

Bilinçsiz Kullanım da Zararlı Yazılımlar Kadar Riskli Olabilir

  Her geçen gün bilgisayarların güvenliği ve kişisel bilgilerin gizliliği daha fazla tehdit edilir hale geliyor. Söz konusu risklerin artmasında bilgisayar korsanları kadar bilinçsiz kullanımın da payı olduğu yadsınamaz bir gerçek…

Bilinçsiz kullanım olgusunu iki farklı açıdan ele almak mümkün. Bunlardan ilki “crack” siteleri gibi güvenli olmayan kaynaklardan edindikleri dosyaları virüs testinden geçirmeden kullanmakta bir sakınca görmeyen ya da kendilerine ödül ya da armağan vaat eden her bağlantıya tıklamaktan çekinmeyen kullanıcıların davranışlarıyla açıklanabilir.

İkinci bakış açısı ise kullanıcıların dikkatsizlik ya da üşengeçliklerinden dolayı ortaya çıkmaktadır.

Genelde ücretsiz yazılımlarda karşılaşılan ancak bazı durumlarda bedeli ödenerek edinilmiş programlarda da kendini gösteren bir takım eklentiler yüklenebilmeleri için kullanıcıdan izin isterler. Kullanıcıların büyük bir kısmı da maalesef bu tür mesajları okumadan onay verirler. Bu şekilde istenmeyecek sonuçlar doğurabilecek eklentiler bilgisayara kurulmuş olur.

Yazılımlar aracılığıyla gelen bu tür eklentiler, sponsor olarak kullanıcıların ücretsiz bir şekilde söz konusu yazılımı kullanmalarını sağlarlar. Bunun karşılığında da kullanıcı alışkanlıklarını kaydederek web sitelerinde uygun reklamlar göstermeye çalışırlar.

Bazı yazılımlar bilgisayara kurulmak için mutlaka söz konusu eklentinin kurulmasını şart koşarken bazıları da kullanıcıya serbestlik tanımayı tercih ederler.Yükleme ekranında bulunan  lisans sözleşmeleri kullanıcıları söz konusu eklentiler ve pek çok şey hakkında bilgilendirseler de genelde çok uzun oldukları için çoğu kullanıcı tarafından okumadan kabul edilir.

Literatürde “EULA” adıyla anılan ve “Son Kullanıcı Lisans Sözleşmesi” olarak Türkçeye çevrilen  kurulum ekranlarında karşılaşılan bu tür uzun metinlere onay verilmesinin günlük yaşamda resmi bir sözleşmeyi imzalamaktan bir farkı yok gibidir. Bu nedenle lisans sözleşmelerinin dikkatli bir şekilde okunması kullanıcılara büyük fayda sağlayacaktır.

Lisans sözleşmeleri, kullanıcılara sahip olunan programla birlikte ne tür bileşenlerin ve eklentilerin yükleneceği gibi konuların yanında; programın kaç tane bilgisayara kurulabileceği, programla üretilen projelerin hangi koşullar altında dağıtılabileceği ve bu projelerin para karşılığında satılıp satılamayacağı gibi teknik hususlarda da bilgi verirler. Ayrıca kullanıcının yazılımın sahibi ya da  kullanım hakkını elinde bulunduran birisi mi olduğu noktasını açıklığa kavuşturur. Bu nedenle tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi sanal ortamlarda da bir sözleşmenin okunmadan imzalanmaması gerekir.

Geçtiğimiz aylarda bir firmanın lisans sözleşmelerinin okunma oranlarını tespit etmek için yaptığı bir deneme kullanıcıların bu konuyu ne kadar dikkate aldığını da gösterir niteliktedir. Firma, deneyde lisans metnine “Bu satırları okuyup bize dönüş yapan kişiye bin dolar ödeyeceğiz.” gibi bir ibare yerleştirmişti. Sadece bir kullanıcının yazılımın piyasaya sürülmesinden birkaç ay sonra firmayla bağlantıya geçmesi durumun ciddiyetini gözler önüne sermektedir.

Bazı yazılımlar kullanıcılara kolaylık sağlamak için eklentileri yüklemeden önce lisans metinleri yerine uyarı mesajlarını kullanmayı tercih etseler de kurulum işlemini olabildiğince kısa tutmak isteyen kullanıcılar karşılarına çıkan her uyarı ya da mesaja evet demekte bir sakınca görmüyorlar.

Şimdiye kadar bu tip eklentilerin kimsenin bilgisayarına zarar verip kullanılamaz hale getirmemesi, insanların bu durumu önemsememelerindeki en büyük etken olabilir. Söz konusu eklentilerin arka planda kullanıcı alışkanlıklarını takip etmeleri neticesinde pek çok kullanıcı bu durumdan rahatsız olmuyor ancak eklentilerin topladıkları bilgileri gönderirken kendi internet bağlantılarını yavaşlattıklarının farkına varamıyorlar.

Ücretsiz yazılı kullanabilmek kulağa çok hoş gelse de bir takım yazılımların varlıklarını söz konusu eklentilerin sponsorluğu altında sürdürebildikleri de bir gerçek. Bu nedenle kullanıcıların yükleme ekranları ve özellikle de lisans sözleşmelerini dikkatli bir şekilde okumaları gerekmektedir.

Zararlı eklentilerden arınmış ve ücretsiz yazılımlar için açık kaynaklı yazılımların tercih edilmesi yerinde bir karar olacaktır çünkü bu yazılımların kodları herkese açık olduğu için eklenti barındırmazlar ve ilerde risk oluşturabilecek bir durum olduğunda gönüllü programcılar tarafından müdahale edilebilirler ancak ilerde bu yazılımlar için yazılmış eklentiler kurulumdan sonra ayrı olarak yüklenebilir. 

Liderlik Nerede?

Haber ajanslardan ekranıma düştüğünde gözlerime inanamadım. Son bir ayda 30’dan fazla şehit veren Türkiye Cumhuriyeti’nin Savunma Bakanı Vecdi Gönül bakın Amerikalı meslektaşına ne diyor:“Amerika’nın bir şeyler yapması gerek. Kamuoyu baskısı çok büyük. Elle tutulur birşey istiyoruz. Ne olursa olsun…”

Robert Gates’in yanıtını merak ediyor musunuz?

“Türk bakan tek taraflı harekete geçme konusunda isteksiz olduklarını ima ediyor ki bu iyi bir gelişmedir. Bundan cesaret alıyorum…”

Ne olur kimse kimseyi oyalamasın ve kandırmasın.

Ortada örtülü bir savaş hali var.

Bu topraklar açık bir saldırı altında ve ülkenin yönetiminden birinci derecede sorumlu olan hükümet, birçok nedenden ötürü, bekliyor…

Ortaya atılan “hükümet yanlısı” bir görüş şu:

“Efendim, meclis hükümete sınır ötesi için yetki verdi. Ancak hükümetin bu yetkiyi kullanması için askerin gelip bu yetkiyi istemesi gerekiyor. Yoksa böyle bir ihtiyaç olduğunu siyasetçi nasıl bilebilir?”

Bu açıkça ifade ediliyor.

Asker ne yapıyor?

Barzani’ye bomba yağdırmamızı tavsiye eden gazeteciyi telefonla arayıp “on the record” şu cümleyi sarf edebiliyor:

“Yazınız çok önemli ve anlamlı. Takdir bana düşmez ama teşhis budur.”

Bu topraklar son derece kanlı bir oyunun içine çekilmiyor.

Çekildi…

Biz hâlâ hükümet ve asker arasında dolaşan bir kararın akıbetinden bahsediyoruz…

Ortada karar bekleyen son derece ciddi ve acil bir mesele var.

Bir “patron”umuz var… Desteği yüzde 47…

Bir “komutan”ımız var… Desteği yüzde 90…

Liderlik nerede?

Yok?

Bir vatandaş olarak ben şu anda tokat yiyorum…

Onurum ve gururum zedeleniyor.

Size yetki ve destek vermişim.

3 gün oldu..Top çeviriyorsunuz…

Kimin kimden, ne kapsamda, nasıl yetki alacağı halkımızı ilgilendirmiyor.

Karar verin ve bunu dünya ile bir an önce paylaşın. Bizi rahatlatın…

Beni susturabilirsiniz.

Ama SKYTURK’te çalışan bir editörümüzün başına gelen şu “vaka-i adiye” belki ilginizi çeker.

Editörümüz Selma Güçlü dün gece evde eşini bekliyor. Evinin bulunduğu sokakta 500 kişilik bir grup Türk bayraklarıyla sloganlar atıyor. Taksicilik yapmakta olan 39 yaşındaki eşi Erdinç Güçlü bu kortejin ortasında kalıyor. Galeyan halindeki grup Erdinç Güçlü’yü arabadan indirip 2 yerinden bıçaklıyor ve kafasına silah kabzasıyla defalarca vurarak hastanelik ediyorlar.

Erdinç Güçlü, Bursalı bir şehit torunu…

O kitle tarafından neden linç edilmek istendi tahmin edebiliyor musunuz?

Haber merkezimize Türkiye’nin dört bir yanından böyle görüntüler geliyor.

Kullanmıyoruz.

Bir kanal 2 gündür bu görüntüleri yayınlıyor… Roj TV…

“Türkler metropollerde Kürtleri linç ediyor” başlığıyla yayın yapıyor.

Hangi Roj TV mi?

Genelkurmay’ın bir gün sonra “temas kurulamıyor” dediği 8 askerin isimlerini yayınlayarak bizleri bilgilendiren televizyon kanalı.

Bu kanal en çok nerede seyrediliyor?

Güneydoğu’da…

Bu işin şakaya gelir tarafı kalmadı.

“Önderliğin” İmralı’da olduğu açık…

“Liderlik” nerede..?

Aşağıdaki adreste olabilir mi?

1600 Pennsylvania Avenue NW

Washington, DC 20500

 

Serdar Akinan
24.10.2007

ADSL’in Veliahtı VDSL

Alt şirketi TTNET ile verdiği ADSL hizmetiyle milyonları yüksek hızlı, kesintisiz internetle tanıştıran Türk Telekom yeni yıla hızlı ve indirimli tarifelerle girmeye hazırlanıyor

Bilgisayar sahibi olmanın 10 yıl önce kişilere ve kurumlara sağladığı faydayla bugünkü arasında karşılaştırma yapmaya imkan yok. Bunun altında yatan en önemli ayrıntıysa internet. Cihazları ve insanları; kısaca dünyayı birbirine bağlayan internet aynı zamanda sanal ile gerçek hayat arasındaki çizgiyi de her geçen gün biraz daha inceltti.

Bugün yüz milyonlarca insan iletişimini, ticareti, bankacılık ve kamu hizmetlerini web hizmetleri üstünden yürütüyor. Üstelik bu rakam hiçbir zaman düşüşe geçmiş değil. Bilgisayarların ucuzlaması, erişim seçeneklerinin artması ve fiyatlarının düşmesi, kullanıcı sayısının artmasına; dolayısıyla daha çok fayda sağlanmasına yol açıyor. Özetle; bilgisayar kullanımı, internet kullanıcı sayısı ve erişim maliyeti gibi kriterlerin ülke endekslerinde belirleyici faktörler haline gelmesi tesadüf değil.

Halen hizmet vermekte olan en eski ulusal internet erişim sağlayıcısı Türk Telekom’un (TT) yılbaşında sunmaya hazırlandığı hizmetler bu süreçte 20 milyon internet kullanıcısına koşan Türkiye’de süreci hızlandıracak gibi görünüyor.

TTNET adlı şirketiyle internet erişimi sunan TT, ağustos ayında başlattığı kampanyasıyla Türk kullanıcılarını 4 Mbps hızıyla tanıştırmıştı. 2008 yılının başında hizmete girecek yeni erişim tipi VDSL2 ise hızı 30 Mbps’ye çıkarıyor. Kabaca 7 katlık bir üst limit artışı gibi görünen bu bağlantı seçeneği, bir örnekle tarif edince daha iyi anlaşılabilir:

30 Mbps bağlantıyla 700MB’lık bir dosyayı çekmek sadece 4 dakika sürüyor. En hızlı ADSL seçeneği olan 4 Mbit’te aynı dosyayı çekmek için 30 dakikaya ihtiyacınız var. Yılan hikâyesine dönen ve ihalesi iptal edilen 3G altyapısına sahip olsaydık (2 Mbps için) bu işlem yaklaşık 1 saat sürecekti.

Elbette hızın sunduğu şey sadece dosya indirmekten ibaret değil.

İnternetten yüksek tanımlı (HD) video ve TV yayınlarını izlemek, sesli ve görüntülü iletişim kurabilmek gibi birçok katma değerli hizmeti de bütün konforuyla parmaklarınızın ucuna getirecek.

TT bu altyapıyı öncelikle 100 bin kullanıcı için sunmayı planlıyor. Sene sonuna kadar 250 bin aboneye hizmet verecek altyapı tamamlanmış olacak. Yapı olarak fiber optik kabloları kullandığı için başvuracak abonelerin bulunduğu noktalardaki altyapı yeterliliği de belirleyici rol oynayacak. Bu yeni seçeneklerle birlikte şu anki erişim tarifeleri de ucuzlayacak.

Evlerde yepyeni bir dönemi başlatacak bu dönemde kurumsal hizmetler de daha cazip hale geliyor. Çok daha hızlı veri trafiğine ihtiyaç duyan kurumlar için sunulacak Metro Ethernet 1000 Mbps erişim sunuyor. Başka bir deyişle bu erişime sahip şirketler 700 MB dosyayı sadece 4 saniyede çekecek! Diğer seçenekler arasında ATM, TTVPN ve kiralık devre gibi tercihler mümkün.

RADİKAL